"تهدئي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sakin
        
    • Sakinleşmen
        
    • sessiz
        
    • Sakinleşmelisin
        
    • sakinleş
        
    • sakinleşmeni
        
    • sakinleşin
        
    • Sakinleşene
        
    • sakinleşmeniz
        
    • sakinleşmezsen
        
    İyileşmek istiyorsanız Sakin olmalısınız. Open Subtitles من الأفضل أن تهدئي إذا كنتِ تريدين التحسن
    Sakin ol. Çok heyecanlısın galiba. Open Subtitles حاولي أن تهدئي يا راشيل أعلم أنك متوترة جداً.
    Sakin ol! Onunla gitmek zorunda değilsin! Open Subtitles انظري ، عليك ان تهدئي انت غير مجبرة على الذهاب
    Peki, Sakinleşmen gerek küçük kız. Open Subtitles حسن عليكِ أن تهدئي أيتهـا الفتـاة الصغيرة
    Ne demeye çalıştığını bilmiyorum ama sessiz olmak zorundasın. Open Subtitles لا أعرف مالذي تحاولين قوله ، لكن عليك أن تهدئي إتفقنا ؟
    Tatlım, Sakinleşmelisin. Elbisenin onda olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ـ عزيزتي يجب عليكِ أن تهدئي من روعك ـ لا أعتقد أن لديها الفستان
    - Bana bir iyilik yap ve sakinleş. - Ben... Open Subtitles أ تسدي لي معروفا" بأن تهدئي وتوضحي لي الأمر, اتفقنا؟
    Biliyorum, ama Sakin olmalısın, tatlım. Open Subtitles أنتِ تبكين بحرقة أعرف، لكن يجب أن تهدئي يا عزيزتي
    İlk olarak, Sakin olur musun? Çünkü onunla yatmadım. Open Subtitles قبل كل شيئ، هل يمكنكِ أن تهدئي من روعك لأنني لم أقم علاقة معها
    Birincisi, Sakin olur musun? Çünkü onunla yatmadım. Open Subtitles قبل كل شيئ، هل يمكنكِ أن تهدئي من روعك لأنني لم أقم علاقة معها
    Sakinleşmeye çalış. Onları kandırabilirsin, ama Sakin olmak zorundasın. Open Subtitles حاولي أن تهدئي، يمكن أن تخدعيهم لكن عليك أن تهدئي
    Sakin olur musun? Bunu "sihirli kutuda" her yapışında muhteşemdin! Open Subtitles أريدك أن تهدئي من روعك كل دقيقة في ذلك الصندوق السحري رائعة
    Sakin ol ve kıza bunun gerçek olmadığını söyle. Open Subtitles اصغي، أنتِ بحاجة لأن تهدئي وتخبريها بأن ذلك ليس حقيقياً و أنني أحبها
    Sakin olur musunuz? -Oğlunuzu eve götürün lütfen Open Subtitles يجب أن تهدئي من روعك لما لا تأخذين ابنك , و اذهبي للبيت
    Sen, küçük kedi yavrum, nasıl Sakin olacağını öğrenmelisin. Open Subtitles أنت, قطتي الصغيرة, يجب أن تتعلمي كيف تهدئي. لا تقلق.
    Sakinleşmen için yüksek doz Ativan vereceğim sana. Open Subtitles حسناً، ساعطيكِ المزيد من "آتفان" لكي تهدئي.
    Lisa, haydi Sakinleşmen gerekiyor. Beni duyuyor musun? Open Subtitles "ليزا" يجب عليكِ أن تهدئي,هل تسمعيني؟
    Ama sessiz olmalısın, sesimi fazla yükseltemem. Open Subtitles ولكن يجب أن تهدئي, لا أستطيع التحدث في هذا الإزعاج
    sessiz durmazsan, bağlarını çözemeyiz. Open Subtitles إذا لم تهدئي لا نستطيع فك وثاقك
    Sakinleşmelisin tatlım. Open Subtitles أعرف، لكن يجب أن تهدئي يا عزيزتي
    sakinleş ve bana olanları anlat, tamam mı? Open Subtitles أ تسدي لي معروفا" بأن تهدئي وتوضحي لي الأمر, اتفقنا؟
    Brandi, sakinleşmeni ve eve gitmeni istiyorum. Open Subtitles برانـدي، أريدك أن تهدئي وأن تذهبي إلى المنزل.
    Bana bir iyilik yapın ve sakinleşin, tamam mı? Open Subtitles -سيدتي, سيدتي اريد منك ان تسدي لي معروفا" بأن تهدئي من اجلي, اتفقنا؟
    Sen Sakinleşene kadar birkaç günlüğüne otelde kalayım. Open Subtitles سأنزل في فندق لبضع ليال إلى أن تهدئي
    Bayan Taylor, sakinleşmeniz gerekiyor. Open Subtitles سيدة (تايلور) بحاجة أن تهدئي
    Bak...eğer sakinleşmezsen kan basıncın yükselecek ve büzülmeye başlayacaksın. Open Subtitles اسمعي... إن لم تهدئي فسيرتفعُ ضغطُ دمك وستبدئينَ بالمخاض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more