İyileşmek istiyorsanız Sakin olmalısınız. | Open Subtitles | من الأفضل أن تهدئي إذا كنتِ تريدين التحسن |
Sakin ol. Çok heyecanlısın galiba. | Open Subtitles | حاولي أن تهدئي يا راشيل أعلم أنك متوترة جداً. |
Sakin ol! Onunla gitmek zorunda değilsin! | Open Subtitles | انظري ، عليك ان تهدئي انت غير مجبرة على الذهاب |
Peki, Sakinleşmen gerek küçük kız. | Open Subtitles | حسن عليكِ أن تهدئي أيتهـا الفتـاة الصغيرة |
Ne demeye çalıştığını bilmiyorum ama sessiz olmak zorundasın. | Open Subtitles | لا أعرف مالذي تحاولين قوله ، لكن عليك أن تهدئي إتفقنا ؟ |
Tatlım, Sakinleşmelisin. Elbisenin onda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ عزيزتي يجب عليكِ أن تهدئي من روعك ـ لا أعتقد أن لديها الفستان |
- Bana bir iyilik yap ve sakinleş. - Ben... | Open Subtitles | أ تسدي لي معروفا" بأن تهدئي وتوضحي لي الأمر, اتفقنا؟ |
Biliyorum, ama Sakin olmalısın, tatlım. | Open Subtitles | أنتِ تبكين بحرقة أعرف، لكن يجب أن تهدئي يا عزيزتي |
İlk olarak, Sakin olur musun? Çünkü onunla yatmadım. | Open Subtitles | قبل كل شيئ، هل يمكنكِ أن تهدئي من روعك لأنني لم أقم علاقة معها |
Birincisi, Sakin olur musun? Çünkü onunla yatmadım. | Open Subtitles | قبل كل شيئ، هل يمكنكِ أن تهدئي من روعك لأنني لم أقم علاقة معها |
Sakinleşmeye çalış. Onları kandırabilirsin, ama Sakin olmak zorundasın. | Open Subtitles | حاولي أن تهدئي، يمكن أن تخدعيهم لكن عليك أن تهدئي |
Sakin olur musun? Bunu "sihirli kutuda" her yapışında muhteşemdin! | Open Subtitles | أريدك أن تهدئي من روعك كل دقيقة في ذلك الصندوق السحري رائعة |
Sakin ol ve kıza bunun gerçek olmadığını söyle. | Open Subtitles | اصغي، أنتِ بحاجة لأن تهدئي وتخبريها بأن ذلك ليس حقيقياً و أنني أحبها |
Sakin olur musunuz? -Oğlunuzu eve götürün lütfen | Open Subtitles | يجب أن تهدئي من روعك لما لا تأخذين ابنك , و اذهبي للبيت |
Sen, küçük kedi yavrum, nasıl Sakin olacağını öğrenmelisin. | Open Subtitles | أنت, قطتي الصغيرة, يجب أن تتعلمي كيف تهدئي. لا تقلق. |
Sakinleşmen için yüksek doz Ativan vereceğim sana. | Open Subtitles | حسناً، ساعطيكِ المزيد من "آتفان" لكي تهدئي. |
Lisa, haydi Sakinleşmen gerekiyor. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | "ليزا" يجب عليكِ أن تهدئي,هل تسمعيني؟ |
Ama sessiz olmalısın, sesimi fazla yükseltemem. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تهدئي, لا أستطيع التحدث في هذا الإزعاج |
sessiz durmazsan, bağlarını çözemeyiz. | Open Subtitles | إذا لم تهدئي لا نستطيع فك وثاقك |
Sakinleşmelisin tatlım. | Open Subtitles | أعرف، لكن يجب أن تهدئي يا عزيزتي |
sakinleş ve bana olanları anlat, tamam mı? | Open Subtitles | أ تسدي لي معروفا" بأن تهدئي وتوضحي لي الأمر, اتفقنا؟ |
Brandi, sakinleşmeni ve eve gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | برانـدي، أريدك أن تهدئي وأن تذهبي إلى المنزل. |
Bana bir iyilik yapın ve sakinleşin, tamam mı? | Open Subtitles | -سيدتي, سيدتي اريد منك ان تسدي لي معروفا" بأن تهدئي من اجلي, اتفقنا؟ |
Sen Sakinleşene kadar birkaç günlüğüne otelde kalayım. | Open Subtitles | سأنزل في فندق لبضع ليال إلى أن تهدئي |
Bayan Taylor, sakinleşmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | سيدة (تايلور) بحاجة أن تهدئي |
Bak...eğer sakinleşmezsen kan basıncın yükselecek ve büzülmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | اسمعي... إن لم تهدئي فسيرتفعُ ضغطُ دمك وستبدئينَ بالمخاض |