"تهددني" - Translation from Arabic to Turkish

• Beni tehdit
• tehdit ediyorsun
• tehdit etti
• Bu bir tehdit
• Bana gözdağı

Baptiste senin kim olduğunu öğrensin istemiyorsan Beni tehdit etme.
لا تهددني إلا إذا أردت أن يعرف بابتيست من أنت

Ben mezar açma emrini imzalamaya karar verdiğiniz için Beni tehdit ettiğinizi düşünüyordum.
ظننت بانك كنت تهددني لأنك قررت أن توقع على امر نبش الجثة

Beni tehdit etme, dostum.
ليست فكرة سديدة أن تهددني يا صديقي الشاب

Beni yine tehdit ediyorsun ve ben de tam gözetim alacağım.. Seni lanet olası.
أنت تهددني مجدداً، و سأطالب بالحضانة الكامله، أيها السافل الوضيع

Nicole Trager beni Sosyal Hizmetler'i aramakla tehdit etti.
نيكول تريجر تهددني الاتصال على الخدمة الاجتماعية

Bu bir tehdit mi?
هل تهددني ؟

Ben bir şey yapmadım. Beni tehdit eden Laurie'ydi? Onu rahat bırakmazsam kocasının beni öldüreceğini söyledi.
لم أعمل أي شـيء لوري من كانت تهددني بأن زوجها سـيقتلني ان لم اتركها وشـأنها

Ve birdaha Beni tehdit edersen, sonuçları çok ciddi olur ama benim için değil.
وعندما تهددني المرة القادمة ستكون العواقب خطيرة لكن ليست خطيرة علىّ

Kardeşime yaptıklarımı gördükten sonra Beni tehdit mi ediyorsun?
هل تهددني ؟ بعد رؤية ما أنا قادر على فعله حتى بأخي ؟

Müşterilerinin küçük sırrını öğrenmelerini istemiyorsan Beni tehdit etmeden önce iki kere düşünmeni öneririm.
لذا عدا إن رغبت في أن يعرف زبائنك سرك الصغير ، فيجدر بك التفكير مرتين قبل أن تهددني مجدداً ، هل أتفقنا؟

Beni tehdit edebileceğinize gerçekten inanıyor musunuz, Sör Francis?
هل تفترض حقا بأنك تستطيع أن تهددني ، يا سيد فرانسيس؟

Oğlum silah zoruyla kaçırıldı ve sen Beni tehdit ediyorsun.
اختطف ابني في تحت تهديد السلاح، والآن أنت تهددني.

Beni tehdit ediyorsan neden bunu doğru dürüst yapmıyorsun yüksek sesle söyle ki biz de ne yapacağımızı bilelim.
إذا كنت تهددني لم لا تختار وظيفة مناسبة للتهديد , قلها بصراحة كي يعرف الجميع موقفه

Sopasıyla Beni tehdit ederek soru yağmuruna tuttu.
غمرتني بطوفان من الأسأله بينما تهددني بالمضرب

Benim için endişe mi ediyorsunuz yoksa yargıcın önünde Beni tehdit mi ediyorsunuz?
هل انتِ قلقة بشأني أم أنكِ تهددني امام القاضي

Tık o zaman! Beni tehdit etme! Dediğini yap.
إفعلها لا تهددني أفعلها هذه المرة أحبسني بعيداً

Beni tehdit ediyorsun, ama korkan taraf İngilizler.
أنت تهددني ولكن هذا بسبب خوفك من الإنجليز

Cesetlerin gömülü olduğu yerleri de onları kimin gömdüğünü de biliyoruz. Beni tehdit etmek istediğine emin misin?
كلانا يعرف أسرار الأخر، هل أنت متأكد أنك تريد أن تهددني ؟

Şimdi de Beni tehdit mi ediyorsun evlat?
الآن, أنت لا تهددني الآن, أليس كذلك يا بُني؟

Şu gerizekalı yüzünden Ferguson bahçeyi kapatmakla tehdit etti.
بسبب هذه الحمقى فيرغسون تهددني بإغلاق الحديقة

Bana gözdağı mı veriyorsun, zeki çocuk?
هل تهددني ذكي ؟