Silah ve Uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj, kaçakçılık, adam kaçırma ve iki düzinenin üzerinde cinayetle ilgili olarak aranıyor. | Open Subtitles | لتورطة في إتهامات خاصة بتجارة السلاح و تهريب المخدرات و الابتزاز و الاختطاف و أكثر من عشرين عملية قتل |
Adamı büyük Uyuşturucu kaçakçılığı yaparken yakalamışsın ama serbest dolaşmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لديك ذلك الرجل المتهم بقضية .تهريب المخدرات كبيرة وتركته يرحل |
..Sonra Uyuşturucu kaçakçılığı olayları artınca şaşırıyoruz. | Open Subtitles | وإننا مندهشين عندما نعلم أن هناك حالات تهريب المخدرات. |
Ablam Meksika'dan Kanada'ya kadar yeni bir uyuşturucu hattı kurmak için ülkenize geldi. | Open Subtitles | أختي في بلادك لتبحث عن طرق تهريب المخدرات من "المكسيك" إلى الحدود "الكندية" |
Çoğu Amerikalı, hükümetin uyuşturucu kaçakçılığına karışmış olabileceğine inanmaya istekli görünüyor. | Open Subtitles | أن الأمريكيين يؤمنون بحكومتِهم ربما تورطوا في بعض أعمال تهريب المخدرات |
Yani onlar naif üniversiteli kızları kullanarak uyuşturucu kaçakçılığında uzmanlaşmışlar. | Open Subtitles | اذا هما تخرجا من اجل تهريب المخدرات مستخدمين لبنات الجامعة الساذجات |
Yasadışı yabancılar hakkında kitap yazmak için Meksika'ya gidip uyuşturucu kaçakçılığından hapse giriyor. | Open Subtitles | هذا ما أقصده. لقد ذهب للمكسيك ليكتب عن الهجرة غير الشرعية ثم يُسجن بتهمة تهريب المخدرات. |
Hapishanemiz Uyuşturucu kaçakçılığı operasyonları sonucu yeniden düzenlendiği için kimseye özel ayrıcalık tanıyamayız. | Open Subtitles | لا نحصل على امتيازات خاصه عندما نحول السجن إلى عملية تهريب المخدرات |
Soğuk kanlı şekilde alenen Uyuşturucu kaçakçılığı yapan bu adam elindeydi ve gitmesine izin verdin. | Open Subtitles | لديك ذلك الرجل المتهم بقضية .تهريب المخدرات كبيرة وتركته يرحل |
Uyuşturucu kaçakçılığı ha, heyecanlı. | Open Subtitles | نعم, تهريب المخدرات... أعني هذا مثير حقا. |
Min Deng, Eğer tutuklu Uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı | Open Subtitles | "مين دونغ", انت رهن الاعتقال. بتهمة تهريب المخدرات |
Uyuşturucu kaçakçılığı, adam kaçırma, cinayet. | Open Subtitles | تهريب المخدرات , الخطف , القتل |
Bennett ve ortağı Uyuşturucu kaçakçılığı yapıyordu. | Open Subtitles | بينيت وشريكه لم تهريب المخدرات. |
Uyuşturucu kaçakçılığı desem? | Open Subtitles | ماذا عن تهريب المخدرات ؟ |
Rios-Garza Uyuşturucu kaçakçılığı Örgütü. | Open Subtitles | "منظمات تهريب المخدرات". منظمات (ريوس غارزا) لتهريب المخدرات. |
1998'de CIA, ajansın Uyuşturucu kaçakçılığı yapan karşıt isyancı hareketinin üyeleri ile ilişkide olduğunu kabul eden 400 sayfalık bir rapor yayımladı. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}في عام 1998، نشرت الإستخبارات تقرير مؤلف من 400 صفحة الذي يتعلق بشأن {\cH00FFFF}"تعاون الوكالة مع أعضاء من حركة "كونترا .الذين كانوا متورطين في تهريب المخدرات |
Kolombiya hükümeti, Pablo'nun kendini teslim etmesini kabul ediyor ve onu yalnızca Uyuşturucu kaçakçılığı suçuyla yargılayacak. | Open Subtitles | ستسمح الحكومة الكولومبية لـ(بابلو) بتسليم نفسه وإدانته بتهمة بسيطة (الا وهي (تهريب المخدرات |
Sen de Uyuşturucu kaçakçılığı olan bir yolu seçtin. | Open Subtitles | لذا اخترت طريق تهريب المخدرات |
Uyuşturucu kaçakçılığı mı? | Open Subtitles | تهريب المخدرات ؟ |
Ablam Meksika'dan Kanada'ya kadar yeni bir uyuşturucu hattı kurmak için ülkenize geldi. | Open Subtitles | أختي في بلادك لتبحث عن طرق تهريب المخدرات من "المكسيك" إلى الحدود "الكندية" |
1998'de CIA, uyuşturucu kaçakçılığına karışan Kontra üyeleriyle Teşkilat'ın bağlantısı olduğunu kabullendiği 400 sayfalık rapor yayınladı. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}في عام 1998، نشرت الإستخبارات تقرير مؤلف من 400 صفحة الذي يتعلق بشأن {\cH00FFFF}"تعاون الوكالة مع أعضاء من حركة "كونترا .الذين كانوا متورطين في تهريب المخدرات |
Birçok Amerikalı, kendi hükümetinin uyuşturucu kaçakçılığında yer almış olabileceğine inanmaya istekli gibi görünüyor. | Open Subtitles | أن الأمريكيين يؤمنون بحكومتِهم ربما تورطوا في بعض أعمال تهريب المخدرات |
uyuşturucu kaçakçılığından narkotik bugün tutukladı onu. | Open Subtitles | وحدة مكافحة المخدرات إعتقلته اليوم بتهمة تهريب المخدرات |