"تهمني" - Translation from Arabic to Turkish

• umurumda
• ilgilendirmiyor
• ilgilenmiyorum
• ilgimi
• Benim için
• önemi
• umrumda
• için önemli
• umursamıyorum
• önem
• önemsemiyorum
• ilgilendiğim

Eğer bütün çabanızı iyi oynamaya verirseniz, sonucun ne olacağı umurumda değil, Benim için daima kazanan siz olacaksınız.
إن خصصتم مجهودكم وتركيزكم لتلعبوا وتكونوا افضل مايمكن أن تكونه لن تهمني لوحة النتائج لانهُ في لوحتي سنكون فائيزين

Bu dava ya da adalet, hiçbir şey umurumda değil.
لا تهمني هذه القضية، ولا العدالة، و لا أي شيء.

Dış dünyada olup bitenler beni hiç ilgilendirmiyor.
لا تهمني الأمور التي تحدث في العالم الخارجي

Bence hayat daha sade olmalı. Ben geleneklerle ilgilenmiyorum.
على المرء أن يكون عملياً في حياته أنا لا تهمني التقاليد

Kendi hızımda ilerlememi, ve ilgimi çeken akademik alanlara odaklanmamı sağlıyor.
تجعلني أزداد سرعة وأركز في المجالات الأكاديمية التي تهمني.

Hız umurumda değil ama emniyet araç gereçlerine bayılıyorum.
لا تهمني السرعة ولكنني أعشق أدوات السلامة

Yara izi umurumda değil. Ayrıca isterse tekrar kilo alabilir.
لا تهمني الندبة و يمكنها استعادة وزنها ثانيةً

Prosedür umurumda değil. İyi mi, değil mi onu öğrenmek istiyorum.
لا تهمني القواعد أريد أن أطمئن فقط على صحته

Haklarınız, gelenekleriniz ve hayatınızla ne yapmak istediğiniz umurumda değil.
..لا تهمني إطلاقاً الحقوق والتقاليد أو ما تفعلونه في حياتكم اليومية

Nedenleri umurumda değil ama o kemikleri bulacağız.
لا تهمني ما هي أسبابه لكننا سنحصل على تلك العظام

Nasıl gideceğin umurumda değil. Git yeter.
لا تهمني طريقة رحيلكِ أريدكِ أن ترحلي فحسب

Cinayet, suç, yoksulluk-- bunlar beni ilgilendirmiyor.
القتل .. الجريمه .. الفقر هذه الأشياء لا تهمني

Bu iddialı tavırları beni hiç ilgilendirmiyor.
أنا أحتقر هذا التوجه هذه الأشياء لا تهمني إطلاقا

Ama seninle ilgilenmiyorum, sadece trençkotu istiyorum
أنت لا تهمني ، كل ما أريده المعطف

Burada toplayabileceğimiz istihbarat ilgimi sempozyumdan daha çok çekiyor.
أنا لا يهمني هذا المؤتمر بقدر ما تهمني أي معلومات قد نجدها

Senin için bir anlamı olmayabilir. Ama Benim için var.
مما يعني انها لا تهمك و لكن بالنسبه لي تهمني

Ve daha önceki başıboş yaşamımın bir önemi olmadığını anladım.
وأكتشفتُ أن حياة الحرية القديمة لم تعد تهمني بعد الآن

Nasıl yaptığın umrumda bile değil.
ولا تهمني الطريقة التي ستوفر لهم ما يحتاجونه بها

Benim için önemli olan küçük şeylere hiç dikkat etmiyorsun.
أنت لا تهتمين بالأشياء الصغيره التي تهمني

Bak, duygularını hiç mi hiç umursamıyorum.
أقصد أنا لا تهمني مشاعرك.

Benim için önem arz eden davaları kendi yöntemimle açmak isterim.
هل تشعرين بالضجر؟ أريد اقامة دعاوى تهمني وأريد التعامل معها بطريقتي.

Bilmiyorum. Savaşı hiç önemsemiyorum.
لا أعلم ياسيدتي لا تهمني الحرب

Çünkü ilgilendiğim tek hediye, gerçektir.
لأنّ الهدية الوحيدة التي تهمني هي الحقيقة.