"توابل" - Translation from Arabic to Turkish

    • baharat
        
    • baharatlar
        
    • çeşni
        
    • baharatı
        
    • sos
        
    • baharatları
        
    • kekik
        
    • Biber
        
    • Oregano
        
    • baharatlı
        
    • baharatsız
        
    • baharatlarla
        
    Ödeme baharat olarak yapılacak ve silahsız diplomatik bir gemiyle nakledilecek. Open Subtitles الدفع سيكون في صورة توابل تسلم في سفينة دبلوماسية غير مسلحة
    Hayır, nefis bir baharat ve tam da 'Mee Krob'uma gereken şey. Open Subtitles ذلك أي سي إل أَو شيء؟ لا، هي توابل لذيذة وهي بالضبط ما تحتاجه وجبتي
    Oraya Asya'dan ipek Arabistan'dan baharatlar, Afrika'dan nadide tahtalar getirilirdi. Open Subtitles جُلِبَ أليها حرائر مِنْ آسيا، توابل مِنْ بلاد العرب , أخشاب مِنْ أفريقيا.
    Hardal, çeşni ve soğan, tıpkı Tanrının istediği gibi. Open Subtitles خردل,توابل و بصل بالضبط كما أرادها الرب
    Hiç o kadar baharatı bir arada tatmamıştım. Ne kadar nefis olduğunu söyleyebilirdim. Open Subtitles لم أتناول في حياتي توابل بهذا المذاق، ولقد أخبرتهم عن مدى روعة طهوكَ.
    Bu yüzden bütün iyi aşçılar, güzel sos yapabilmeli. Open Subtitles كل الطهاة المحترفون تكون لهم توابل خاصة بهم
    Yani aşçılar, çorbaya hiç bir baharat çeşidini ekleyemeyecek. Open Subtitles لهذا لا يجب أن تضاف توابل الطعام على الحساء
    Hayır, nihayetinde ihtiyacım kalmadı. O zaman bana baharat getirmedin sanırım? Open Subtitles لااعتقد انك استطعت ان تجلب لي اية توابل ؟
    Lois, Kurabiye, Şeker, baharat, Tarçın, Esmer Şeker ve Tereyağı ile tanış. Open Subtitles لويس , قابلي كعكه , سكره توابل , قرفه سكر بني و زبده
    Onun gözlerine bakıp aynen şunu dedim "Ben çantamda baharat taşımam ki". Open Subtitles نظرت مباشرة فى عينيها و قلت "أنا لا أحمل توابل فى محفظتي"
    2 çay kaşığı karışık baharat, 1 çay kaşığı tuz ve yarım çay kaşığı da öğütülmüş taze karabiberi katıyoruz. Open Subtitles ملعقتين من مسحوق الخمس توابل ملعقة من الملح .. ونصف ملعقة من الفلفل الأسود
    Casey ona baharat vermediğimizi anlayınca hırsını Donna'dan alacak. Open Subtitles عندما يكتشف "كيسي" أنه لم يأخد أي توابل سيهجر "دونا" بالتأكيد
    Sabunlar, baharatlar, toz bezleri lastik eldivenlerden bile iki kutu almış. Open Subtitles صوابين , توابل مزيل الغبار هي لديها حتى صندوقين من القفازات المطاطية
    Altın, gümüş, baharatlar, mücevherler, köleler, kadınlar...sizindir. Cleitus! Open Subtitles -ذهب ,فضة , توابل,جواهر عبيد,نساء لكم كما تشاءون
    O keskin bir çeşni sosisline sıkabilirsin. Open Subtitles انها توابل منعشة تضعها على النقانق
    çeşni var yoğurt, dil peyniri yabanturpu, süt... Open Subtitles توابل... زبادي، جبن، فجل الخيل، حليب...
    ...ve bütün baharatları karıştırarak "süper baharatı" elde ettim! Open Subtitles وخلطت جميع التوابل سوياً .إلى توابل واحدة خارقة
    Bitki temelli diyetler, sos ve baharat minimum düzeyde. Open Subtitles نظام غذاء نباتي بدون أي صلصات أو توابل
    Muhtemelen bir kekik otuydu. Open Subtitles كانت مجرد توابل على أية حال توابل تم إستخدامها كحشيش وهمي
    Biber içinde balkabağı baharatı? Evet. Open Subtitles توابل "قرع العسل" فى الفلفل الحار؟
    Oregano. Open Subtitles توابل
    Ekstra baharatlı istemiştim. Open Subtitles طلبت توابل إضافية
    Doğrusu, baharatsız nasıl bu kadar lezzetli olur? Open Subtitles أجل ، كيف يكون طعمه رائعاً هكذا بدون توابل ؟
    Sana bir gün yapayım. Özel baharatlarla yapıyorum. Open Subtitles لا بد أن تجربه يوما لدى توابل مخصوصه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more