| Televizyonda bir sorun mu var? - Televizyon bu mu? | Open Subtitles | هل توجد مشكلة في التفلزيون؟ هل هذا تلفزيون؟ |
| Esasen örümcekten elde edilir ama bir aradaki çok sayıda örümcek birbirlerini öldürüp yeme eğilimindedir. Bu da size aynı ipek oluşumundaki gibi bir sorun çıkarır. | TED | يمكنكم الحصول عليه من العناكب في الأصل، ولكن بأعداد كبيرة، تميل إلى قتل بعضها البعض وأكل بعضها البعض، لذا توجد مشكلة في تصنيعه بنفس الطريقة التي تتبعونها مع الحرير العادي |
| Hayır... pek umurundaymış gibi de görünmüyor, yani bir açıdan düşündüğünde gerçekten ortada bir sorun yok. | Open Subtitles | ... لا لكنها ليست مهتمة أيضا ... لذا حقا ، لا توجد مشكلة في ذلك |
| Evet, cennette kesinlikle bir sorun vardı. | Open Subtitles | أجل, بالتأكيد كانت توجد مشكلة في الجنة |
| Hiç sinyal yok. Mutlaka dünya dışı geçitte bir sorun var. | Open Subtitles | توجد مشكلة في البوّابة الخارجية |
| ÖIümle ilgilli konuşmakta bir sorun yok ki, hayatın bir parçası. | Open Subtitles | لا توجد مشكلة في التحدث عن الموت. |
| Bu bir sorun mu? | Open Subtitles | هل توجد مشكلة في ذلك؟ |
| Kameralarda bir sorun mu varmış? | Open Subtitles | هل توجد مشكلة في الكاميرات؟ |
| Mikrofonda bir sorun yok. | Open Subtitles | - جني لا توجد مشكلة في المايكروفون |
| Bak, bunda bir sorun var çünkü Iglesias aileme ait. | Open Subtitles | حسنا , أترى ؟ توجد مشكلة في ذلك لأنه ايجليسياس) يخص عائلتي أنا) |
| Yatağınızda bir sorun mu var? | Open Subtitles | توجد مشكلة في سريرك ؟ |
| Peki ya bu istasyonda bir sorun olduğunu düşündülerse ve onu bulmak için bana ihtiyaç duydularsa? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} مارأيك لسبب أنهم شعروا بأنه توجد مشكلة في هذ المركز {\pos(192,220)} وانهم إحتاجوا للمساعدة في تحديد ماهية تلك المشكله |
| - bir sorun mu var? | Open Subtitles | -هل توجد مشكلة في ذلك ؟ |