| " Sevgili Jean, büyük veda partisine gelmemenin önemi yok. | Open Subtitles | عزيزتي جين, من حسن الحظ انك لم تحضري لحفلة توديعي |
| Kendimi malenki hüzünlü hissettim Staja'ya veda ederken alışıldık bir yeri terk ederken olduğu gibi. | Open Subtitles | شعرت بقليل من الأسف عند توديعي للسجن كما يحدث دائماً عندما تغادر مكان ما اعتدت عليه |
| Kendimi malenki hüzünlü hissettim Staja'ya veda ederken alışıldık bir yeri terk ederken olduğu gibi. | Open Subtitles | شعرت بقليل من الأسف عند توديعي السجن كما يحدث دائماً عندما تغادر مكان ما اعتادت عليه |
| Dün gece benimle vedalaşabildi, fakat gitmeden önce kızkardeşime veda edemeyeceğinden endişeliydi. | Open Subtitles | لقد تمكن من توديعي الليلة الماضية لكنه كان بلا شك متلهف لتوديع شقيقتي أيضاً قبل مغادرته |
| Anlaşıldı. Zaten duş alacaktım. Benimle vedalaşmadan bir yere gideyim deme. | Open Subtitles | لا تقل المزيد، عليّ الاستحمام بأيّ حال، لا ترحل دون توديعي |
| Çok uzun süren bir veda kucaklaşması yaşandı da. | Open Subtitles | أجل، كان هناك حضن توديعي استمر لوقت طويل. |
| Pekala millet, veda partime geldiğiniz için herkese çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ,حسنا جميعا, شكرا لكم لحضوركم لحفلة توديعي |
| Ben, ben... Sanırım eski sevgilime tekrardan veda etmemle bavulumun gelmesinin karışımı bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنّه كان مزيجاً من توديعي لحبيبي السابق مجدداً ثم وصول هذه الحقيبة الكبيرة. |
| Benimle bir otelde sevişip veda etmeden gittin. | Open Subtitles | "لقد مارستي الجنس معي، للتو وغادرتي بدون توديعي" |
| veda etmeden öylece sıvışamazsın. | Open Subtitles | أنتِ لم تكوني لتغادري بدون توديعي |
| O yüzden veda edebilirsin ya da gitmeme izin verirsin. | Open Subtitles | لذا أيُمكنكِ توديعي أم تدعيني أرحل فحسب |
| Bir veda içkisi içelim mi? | Open Subtitles | تناولْ شراب توديعي. |
| - Evet, bekarlığa veda yemeği! | Open Subtitles | -أجل، إنه فطور توديعي للعزوبية |
| Yarınki büyük veda partimde görüşürüz. | Open Subtitles | سأراكم غداً في حفلة توديعي الكبيرة! |
| veda ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك انتهيت من توديعي |
| - veda etmeden ayrıldın. | Open Subtitles | حسنًا، غادرتي بدون توديعي |
| veda etmeden gittin. | Open Subtitles | رحلتِ بدون توديعي |
| Gel ve bana veda et. | Open Subtitles | تستطيع توديعي الآن |
| Clark diyor ki vedalaşmadan gitmenin nedeni senin buna dayanamayacak olmanmış. | Open Subtitles | قال (كلارك) إنّ سبب مغادرتك بدون توديعي هو لأنك لم تستطع احتمال ذلك |