| Belki de aşçılık yeteneklerimden ...faydalanmak istersiniz. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}ربّما تودّون أن تستفيدوا من برمجتي الطاهية المتقدّمة. |
| - Nereye gitmek istersiniz? - Bize anıtları gezdir. | Open Subtitles | ـ أين تودّون الذهاب؟ |
| Eee, nereye gitmek istersiniz? | Open Subtitles | إذاً, أين تودّون الذهاب؟ |
| Beni izlediğinize göre bilmek istediğinizi varsayacağım. | Open Subtitles | أنتم تستمِعُون لبرنامجي، لذا أفترض أنكم تودّون ذلك. |
| Enid, Kurtarıcılar'la sizin yanınızda savaşmamız için Gregory'den bizi ikna etmesini istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | تقول (إينيد) إنّكم تودّون إقناع (غريغوري) بجعلنا نقاتل (المنقذين) معكم. |
| Daha fazla yaygara yapmadan, dinlemek ister misiniz? | TED | لذلك، ومن دون أن نكثر من الكلام، هل تودّون سماعه؟ |
| İçecek ne istersiniz? | Open Subtitles | هل تودّون شراباً ؟ |
| Ödemeyi nasıl yapmamı istersiniz? | Open Subtitles | -كيف تودّون أنْ تتقاضوه؟ |
| Enid, Kurtarıcılar'la sizin yanınızda savaşmamız için Gregory'den bizi ikna etmesini istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | تقول (إينيد) إنّكم تودّون إقناع (غريغوري) بجعلنا نقاتل (المنقذين) معكم. |
| (Seyirciler: Evet.) Caroline Phillips: Sizi duyamadım. dinlemek ister misiniz? (Seyirciler: Evet!) CP: Tamam. | TED | (الجمهور : نعم.) كارولين فيليبس : لم أسمع جيّدا. هل تودّون سماعه؟ (الجمهور : نعم!) كارولين فيليبس : حسنا. |
| Önce Claire'i dinlemek istemez misiniz? | Open Subtitles | ألا تودّون جميعاً سماع (كلير) أولاً؟ |