Ama, evet, sorumluluğumu hakkıyla yerine getirmediğim zamanlar olduğunu ve sizin ifadenizle bir örtbas planına dahil olduğumu itiraf ediyorum. | Open Subtitles | لكن نعم، سأعترف أنه ...كانت توجد أوقات حيث لم ألبي كاملا تلك المسؤولية وقد تورطت بعملية تستر كما تسميها أنت |
bulaştın hotel odamdan çalmaya karar verdiğinde, dolabımda saklandığında beni takip ettiğinde, benimle yattığında, yalan söylediğinde, paramı aldığın zaman bulaştın. | Open Subtitles | لقد تورطت عندما قررت سرقت غرفتي في الفندق و عندما إختبأتِ في خزانة الملابس و عندما تبعتني و عندما نمتي معي |
Aracı çaldığınızda tüm uyuşturucu kaçakçılığı yön değiştirdi, her şey karıştı, her şey mahvoldu. | Open Subtitles | عندما سرقتم السيارة تجار المخدرات اللذين تورطت معهم لا اعرف |
Pekala tamam. Ama başın sıkışırsa bizi ara. Ararım tamam? | Open Subtitles | حسنا , حسنا لكن ان تورطت فى مشكلة فاتصل بنا |
Bir şekilde bu çok talihsiz kazaya bulaştım ve buraya gerçekler üzerine ifade vermeye geldim polis sorgulamasına maruz kalmaya değil. | Open Subtitles | ولقد تورطت فى هذا الحادث المشئوم ولقد جئت هنا للإدلاء بشهادة حق وليس للخضوع لانتهاكات البوليس |
Teyzen bir sürü yanlış karar verdi, yanlış kişilere bulaştı. | Open Subtitles | لقد اتخذت خالتكِ عدة قرارات سيئة و تورطت مع الأشخاص الخطأ |
Muhtemelen, iki genç insanı incitmek için kullanılacak bir takım işlere karıştım. | Open Subtitles | تورطت في بعض الأعمال التي أظن أنها ستُستخدم لإيذاء شخصين |
Küçük bir soyguna karıştın, ateş ettin ve yaşlı birini öldürdün. | Open Subtitles | ... تورطت مع بعض العصابات ... بدأت ببعض الجرائم |
Eddie Reyes'la ilgili bir şeye bulaştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد انها تورطت في شيءِ ما مَع إدي رييس. |
Hafızanı kaybetmiş olman gerektiğinden bahsediyorum çünkü aksi takdirde bana bugün bir kavgaya karıştığını anlatırdın. | Open Subtitles | أتحدث عن أنه يجب أن يكون لديك فقدان ذاكره بسبب أني أعرف أنك لاحظتك أنك تورطت في معركه اليوم |
O, kız ve erkek için ama ben dahil değilim sadece. | Open Subtitles | الأمر هو أول علاقة خارج نطاق الزواج, ولكن فقط اذا أنا تورطت. أليس هذا هو الوضع؟ |
- dahil olmayı ben istemedim gidicem zaten - Boots bu ne demek? | Open Subtitles | أنا تورطت بهذا فقط من أجل أن أدفع ديني و أرحل |
Bak..buna nasıl dahil oldun bilmiyorum ama oldun -Hayır | Open Subtitles | اسمع، لا أعرف كيف تورطت بهذا و لكنك تورطت |
Karışmak istemem ama bütün bu pisliğe ne diye bulaştın sen? | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة ولكن لما تورطت بكل هذا ؟ |
Geçtiğimiz sene içinde, iki ağır yaralanma, psikolojik test ve açılan soruşturma vakâlarına bulaştın. | Open Subtitles | العام الماضي تورطت في حادثتين , وتحقيقات , وتقييم نفسي |
NCIS bu işe nasıl karıştı? | Open Subtitles | إذًا كيف تحديدًا تورطت ان سى اى اس في كل هذا؟ |
Tanrı aşkına, kadın seçim sahtekârlığına karıştı yahu. | Open Subtitles | لقد تورطت في عملية تزوير انتخابية بحق السماء |
başın derde girerse, sana söylediklerimi unutma. | Open Subtitles | إن تورطت في مشاكل ..فأنت تتذكر ماذا قلت لك |
Ben nasıl sizin gibi bir çift baş belasına bulaştım? | Open Subtitles | كيف تورطت أنا مع مجموعة من الحمقى كأمثالكم؟ |
Senden nefret etmek istiyorum çünkü, anlamıyorum annem bu işe nasıl bulaştı. | Open Subtitles | اود اخبارك انا اكرهك بشدة لاني لا افهم كيف تورطت امي |
İşin komik yanı, bugün sonunda bir kavgaya karıştım. | Open Subtitles | انه لشئ مضحك, لانه تورطت فى مشاجرة اليوم. |
Ne? Kavgaya mı karıştın? Kiminle? | Open Subtitles | ماذا كيف تورطت فى شجار مع من ؟ |
Bu herife nasıl bulaştığını hala aklım almıyor ya. | Open Subtitles | لم أفهم حتى الآن كيف تورطت مع ذلك الرجل. |
Babası ve onu öğrendiğim gece ona böyle bir işe nasıl karıştığını sordum. | Open Subtitles | أصغِ، ليلة علمت بشأنها ووالدها سألتها كيف تورطت بشيء كهذا |
Okulda başım belaya girdi. Oraya geliyordu. | Open Subtitles | تورطت بمشكلة بالمدرسة كانت في طريقها الى هناك |
Annemin üstü olduğunu ve başımın belada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنه هو مسؤول أمي و أنني تورطت بمشاكل ضخمة |
İşte, böyle girdim. Çok pencereden girip çıktım. | Open Subtitles | هذا كيف أنا تورطت دخلت من خلال عدة نوافذ |
Bu insanlarla yatağa girdin, ve şimdi de gazı Amerikan vatandaşları üzerinde kullanmakla tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | لقد تورطت مع هؤلاء، والان هم يهددوننا باستخدام الغاز ضد المواطنين الأمريكيين |