Tucson, Arizona'daki Jainchill sitesinin kar-zarar raporunu çıkarttım. | Open Subtitles | كنت أعمل على حساب المصروفات والأرباح من مشروع جاينتشل في توسون, اريزونا |
Ives bana Tucson, Arizona'da bir iş vermişti. | Open Subtitles | آيفز طلب مني الذهاب إلى توسون, أريزونا من أجل العمل |
Ünlü Film şirketi Old Tucson'a, hoşgeldiniz. | Open Subtitles | أهلا يا أصدقاء, مرحبا بكم في توسون القديمة اسستوديو ومكان التصوير المشهور |
lke Clanton, Frank Stillwell ve bazı arkadaşları Tucson'daymış. | Open Subtitles | فرانك ستيل ويل وبعض أصدقائهم موجودين في توسون |
Senin için iyi olur. Tuscon'un çok güzel bir yer olduğunu duydum. | Open Subtitles | سيكون هذا جيد لك, سمعت أن توسون مكان جميل جدا |
Tucson'a kadar gidip sizleri bölgeden çıkaracağız. | Open Subtitles | سنذهب بعيداً عن توسون ونخرجكم من هذه الأرض |
- Henry, Tucson'da değilsin. | Open Subtitles | 50,000 هنري انت ليت في توسون ؟ بلى اقصد كنت 163 00: |
Tucson'da pek iyi bir iş bulamamam. | Open Subtitles | 41,200 لا استطيع ان اجد وظيفه جيده في توسون |
Yumurta Salatası'nın Tucson'da yanlış bir şeyler yapacağını hiç söylememem gerekirdi. | Open Subtitles | ماكان يفترض أبدا أن أقول بأن سلطة البيض سيفعل شئيا خاطئا في توسون |
Üstelik Charlie bugün Tucson'a gidiyor. | Open Subtitles | نعم وبالإضافة إلى ذلك .. ستغادر تشارلي إلى توسون |
Bu berbat heykeli Tucson'daki Merkez'in camından görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت هذا التمثال من نافذة فى مركز توسون |
Tucson'dan çıkardığınız sevkiyat var ya? | Open Subtitles | تلك الشحنة اللتي أخرجتموها من مدينة توسون |
Ve Tucson'dayız, çünkü "Hangover" diye yeni bir bilgisayar oyununda rol alıyoruz. | Open Subtitles | كنّا في ''توسون'' لأنّنا كنّا نشاهد ''لعبة ''هانغ أوفر. |
Tucson'a gittiğim gibi Phil'in dairesine girdim. | Open Subtitles | مايك : عندما وصلت الى توسون دهبت مباشرة. |
# Tucson'dan atıldım Malibu'da yeni gruba katıldım # | Open Subtitles | ♪ انطردت من توسون ♪ ♪ وجدت مجموعة في ماليبوا ♪ |
Büyük şehir, Tucson. Şaşırtıcı derecede. Öyle bir yerde bir sürü dükkan vardır. | Open Subtitles | توسون مدينة كبيرة بشكل مدهش إنها تعج بالصيدليات |
Tucson, Arizona'daki, Jainchill sitesinin yapımına. | Open Subtitles | مشروع جينتشل في توسون, أريزونا |
Güzel bir yer şu Tucson. Oralarda nefes alırsın. | Open Subtitles | توسون مكان جميل, بإمكانهم التنفس هناك |
O benim bebeğim. Onlarla Tucson'a gitmeliyim. | Open Subtitles | انه طفلي يجب ان اذهب لـ توسون معها |
Tucson'da olanlar Tucson'da kalır. | Open Subtitles | مهما حدث في توسون سيبقى في توسون |
Seni Tuscon'da, üç yıl önce 14. sıradan izlediğini söylüyor. | Open Subtitles | قالت بأنّها رأتك في توسون الصفّ الرابع عشر قبل ثلاثة سنوات |
Ben sorumlu özel ajan Towson. FBI'danım. | Open Subtitles | . أنا العميل الخاصّ (توسون)، من المباحث الفيدراليّة |