"توصل إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    Einstein bir hikaye anlattı ve hikayelerini takip etti ve teorilerini buldu ve teorilerini buldu ve denklemlerini yazdı. TED إذن روى آينشتاين قصة واتبع قصصه إلى أن توصل إلى نظرياته وبعد أن توصل إلى نظرياته توصل إلى معادلاته.
    Jim'in kampanya için başka bir fikri var diğer yerlerde kullanabilmemiz için. Open Subtitles جيم توصل إلى فكرة عن حملة أخرى شيء يمكننا استخدامه على الطريق
    Arama kayıtları bir yere götürmedi. Ama çektiği resimler var. Open Subtitles تسجيلات الإتصالات لا توصل إلى أي شيء، لكنها أخذث صورا
    Onu koruyorum çünkü başkaları benim gibi düşünmese de Amy Jacobs ile bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أحميها لأن أعتقد هي توصل إلى أيمي جاكوبس. فقط ليس كلّ شخص آخر الطريق يفكّر هي.
    bir dakikalığına Carl Wade ile Lucy'nin bağlantısı olduğunu düşündün mü? Open Subtitles إعتبرت لدقيقة واحدة الذي الشخص الذي هي توصل إلى هل كارل يخوض؟
    Bence Dr. Marrow bir şeyin peşinde. Open Subtitles لا أَعْرفُ فقط أَعتقدُ الدّكتور ماروو توصل إلى شيءِ
    -Bak bir Open Subtitles تذكر ما قلته التركيز توصل إلى اللون البرتقالي
    Bu sayfanın hâyâl ötesi bir gücün yolunu gösterdiğine inanıyormuş. Open Subtitles كان يعتقد أن هذه الصفحة ستكشف طريقاً توصل إلى قدرة خارقة
    Daha önce hiç görmediğim bir yaklaşım var burada. Bekle bir dakika. Open Subtitles لقد توصل إلى شي حقيقةً لم أرى مثله من قبل
    Gün sonuna kadar atmamak için iyi bir neden bulursan kalabilirler. Open Subtitles توصل إلى سبب وجيه في آخر اليوم . و سيبقى
    Eğer bunu bulabilirse belki de Newton'ın bir sonraki adımın tahmin edebilir. Open Subtitles إن توصل إلى ذلك، ربما يمكننا أن نتوقع خطوتهم القادمة.
    - Her ne kadar kabul etmek zor gelse de istatistikçi çocuk bir şey buldu gibi. Open Subtitles بقدر ما أكره الإعتراف بذلك فتى الإحصاءات توصل إلى شيء
    Bu muhbir epey zaman harcadığımız epey zaman harcadığım bir davada büyük rol oynuyor. Open Subtitles وهذا العميل توصل إلى أنه من المهم في القضية التي استهلكناها حسناَ القضية التي قضيت فيها وقتاَ لا بأس به
    Araştırmacı bizden önce bir ailede toplam 30 meme kanseri vakasına rastlamış. Open Subtitles باحث قديم توصل إلى ثلاثين إصابة بسرطان الثدي في عائلة واحدة
    Donanma Server'ındaki Pete Foster dosyalarına erişim yapan bir IP adresinin izini... araştırıyorlar. Open Subtitles على تعقب عنوان انترنتيّ توصل إلى... ملفات بيت فوستر هذه من خادم البحرية
    Şuan gerçekten bir metafor üretmeni bekleyemem dostum. Open Subtitles لا يمكنني حقاً أن أنتظرك لكي توصل إلى التعبير المجاز، يا رجل.
    Ayrılmak istemişti ve ben de ona hem bizle kalacak hem de bir şekilde, mutlu olacak bir yol bulursan ben de aynını senin için yaparım dedim. Open Subtitles فقد أراد الرحيل وأنا أقسمت له إن توصل إلى طريقة ليصيح سعيداً ويبقى فسأفعل المثل لأجله
    Bana gösterecek bir şeyi olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول بأنه توصل إلى شئ يريد أن يريني إياه
    Bana gösterecek bir şeyi olduğunu ve çok değerli olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول بأنه توصل إلى شئ يريد أن يريني إياه ويقول أنه ثمين
    Şuan gerçekten bir metafor üretmeni bekleyemem dostum. Open Subtitles لا يمكنني حقاً أن أنتظرك لكي توصل إلى التعبير المجاز، يا رجل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more