İşveren onları işe alırken kolaylık olsun diye, insanları seçip gruplamak için yaptığınız bir yatırım olarak. | TED | أي كاستثمار تقوم به لفرز وتصنيف الناس حتى يتسنى لأرباب العمل توظيفهم بسهولة أكبر. |
Bu konuda yerel yönetim çalışanlarını ve yetkililerini suçlamak kolay ancak bu insanların yüzde 99'u özel sektör tarafından işe alınıyorlar. Dolayısıyla, biz de bundan aynı ölçüde, belki de daha fazla, sorumluyuz. | TED | وبينما من السهل توجيه أصابع الإتهام للمسئولين المحليين والسلطات العليا، 99 في المائة من أؤلئك الناس يتم توظيفهم من قبل القطاع الخاص. ولذا فنحن نشعر بنفس القدر، إن لم يكن أكثر، بالخضوع للمساءلة. |
Çünkü tüm büyük suçlular Sauvage'ın hapisanelerinden altı ayda çıktı ve... onun şirketlerince işe alındı. | Open Subtitles | لأن جميع المجرمين الخطرين الذين أطلق سراحهم من سجون سوفاج منذ ستة أشهر قد تم توظيفهم في في احدى شركات سوفاج |
Onlar parasını yakan biri tarafından kiralanmış. | Open Subtitles | تم توظيفهم من قبل أي كان مع المال للحرق |
Görünüşe göre Clairmont ve ekibi, Hırvatistan'daki bir Amerikan CEO'sunu korumak için kiralanmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ (كليرمونت) وفريقهم تمّ توظيفهم لحماية رئيس مجلس إدارة أمريكي في (كرواتيا). |
Kurye Halloway-Smith tarafından kiralanmış. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص تم توظيفهم من قبل، (هالوي سميث) |
Onları yetkili Ev Yöneticimiz işe alıyor ve onları yönetiyor. | Open Subtitles | مدير منزلنا هو المسؤول عن توظيفهم و ادارتهم |
Evet, yetersiz olacakları bir işe almak. | Open Subtitles | نعم توظيفهم من أجل عمل غير مؤهلون من أجله |
Hepsi Atama Güvenlik tarafından işe alınmış fazla para için ülkelerini terk etmişler ve Dubai'ye ulaştıktan sonra hiçbirinden haber alınamamış. | Open Subtitles | تم توظيفهم جميعا من قِبل أتاما الأمنية و تلقوا أموالا قبل مغادرتهم البلاد و لم يسمع عنهم شيئ بعد وصولهم إلى دبي |
Bu, onları işe almamız gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس بطرق تفكير مختلفة ذلك لا يعني أن علينا توظيفهم |
Polislerin işe tavsiye mektubuyla alındıklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | ظننت أن رجال الشرطة يتم توظيفهم فقط من خلال التوصيات |
Beni bu yüzden işe almışlar bursum bu amaçla veriliyormuş ve herkes de yapmak istemediği şeyleri yapmak zorundaymış. | Open Subtitles | لقد قال أن هذا هو ,سبب توظيفهم لي هذا هو ما حُددت ,إليه منحتي وعلى الجميع أن يفعلوا أشياءً لا يودّون فعله |
Ve ben de onları kurumda kazandıklarından daha fazlasına geri işe alacağım. | Open Subtitles | وأنا سأقوم بإعادة توظيفهم ليقوموا بأكثر مما فعلوا مع الوكالة |
Tabii ki herkesin işte kalması ya da başka bir yerde işe başlaması için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سوف ابذل قصارى جهدي لارضاء الجميع او اعادة توظيفهم في أماكن أخرى |
Ben bunu söylemiyorum. Bu hoş. Ama bir aile üzerinde yarattığı etkiyi düşünün: eğer veliler işe alınırsa ve çocuklarının okula gitmelerini sağlayabilirlerse o zaman bu hastalıklarla savaşmak için ilaçları kendileri satın alabilirler. | TED | لا بأس بذلك . ولكن تخيل التأثير على الأسرة : إذا كان الوالدان يمكن توظيفهم والتأكد من ذهاب أولادهم إلى المدرسة ، يمكنهم شراء الأدوية لمكافحة المرض نفسه. |