"توقعتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyordum
        
    • beklerdim
        
    • tahmin
        
    • Biliyordum
        
    • anladım
        
    • sanıyordum
        
    • düşünmüştüm
        
    • anlamıştım
        
    • Beklediğimden
        
    • düşündüğümden
        
    • düşündüğüm
        
    Daha inançlı savaşmanı bekliyordum. Open Subtitles توقعتُ أن يُعدّ القدر مبارزة أفضل من ذلك
    Daha inançlı savaşmanı bekliyordum. Open Subtitles توقعتُ أن يُعدّ القدر مبارزة أفضل من ذلك
    Dillere düşmüş bir cinayet zanlısından bir tokattan fazlasını beklerdim. Open Subtitles قدّ توقعتُ شيئاً أكثر من صفعه، جرّاء إتهامكِ بالقتل و سوء السمعة.
    Bir sorun seziyorum. Bu geminin dizaynı tahmin ettiğimden çok daha ileri düzeyde. Open Subtitles أتوقع بعض التعقيدات فتصميم السفينة أكثر تقدماً بكثير عما توقعتُ
    Böyle olacağını Biliyordum. O tam bir kan emici. Open Subtitles .توقعتُ أن يحصل ذلك إنها فتاة دموية لعينة
    Sıranın bana geleceğini anladım ve hazırlıklı olmak istedim. Open Subtitles توقعتُ أنّ دوري قادم، ويجب أن أكون مُستعدّاً.
    En azından acı verir sanıyordum ama harika hissediyorum! Open Subtitles توقعتُ أن يكون الأمر صادماً. لكنني أشعر بشكل رائع
    Umursamayacağını, kendi başımın çaresine bakmamı söyleyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles توقعتُ أنّه لن يهتم، وأنّه سيُخبرني أنّي لوحدي.
    Tükürük bulmayı bekliyordum, ama bu çıktı. Open Subtitles لقد توقعتُ ان أجد اللعاب, و لكني وجدتُ هذا
    Aslında daha fazla katılım bekliyordum ama bu grup da çok istekli. Open Subtitles حسناً ، كما تعلمين توقعتُ إقبالاً أكبر لكن هناك الكثير من الحب في هذه المجموعة
    Aslında büronuzun ikiden fazla adam göndermesini bekliyordum. Open Subtitles حسناً، لقد توقعتُ من وكالتكِ أن تُرسل أكثر من شخصين.
    İşin doğrusu, olduğum yerde ölmeyi bekliyordum. Open Subtitles في الحقيقة , لقد توقعتُ بأن أموت حيث كنت
    İtiraf edeyim ipek çarşaflar bekliyordum. Open Subtitles ربّما توقعتُ أن تكون هناكَ شراشف حريرٍ
    Orada onu öven adamın en azından pişmanlığını saklayabilmesini beklerdim. Open Subtitles توقعتُ من الرجل الذي يمدحه، أنّ يحاول إخفاء كراهيته على الأقل.
    Cidden, onlardan daha fazlasını beklerdim. Bir sürü övünmelerini. Open Subtitles حقاً ، لقد توقعتُ اكثر من هؤلاء الرفاق ، كلاماً اكثر.
    Senden de ancak bunu beklerdim. Open Subtitles هذا ما توقعتُ أن تقوله تقريباً
    - Sen olduğunu tahmin ettim. - Umarım sakıncası yoktur. Open Subtitles ـ لقد توقعتُ إنّك ستفعل ذلك ـ أمل، إنّك لا تُمانع
    Bu sohbetin böyle geçeceğini tahmin ediyordum ama yine de gelmek istedim. Open Subtitles لقد توقعتُ سير المُحادثة بهذه الطريقة، لكنّي...
    Hep sendin. Er ya da geç geleceğini Biliyordum. Open Subtitles توقعتُ أنّك ستأتي لأجل هذا عاجلاً أمْ آجلاً.
    Asılsız şeyler anlattığını ya da ipleri elinde tutmaya çalıştığını anladım ama asla tüm bunlardan vazgeçeceğine ihtimal vermedim. Open Subtitles توقعتُ أنّكِ تُخادعين الجميع وتُمسكين بزمام الأمور، لكن لمْ أتوقع قط أنّكِ ستكونين مُستعدّة للتخلي عن كلّ ذلك.
    Yeni Nazi dostlarına yaptırır sanıyordum. Open Subtitles لقد توقعتُ بأن يتركَ الأمر لرفقائه النازيين الجدد.
    Boşanmaların seni yıpratacağını düşünmüştüm. Open Subtitles توقعتُ أنّ طلاقك سيحطّ من نفسيّتك.
    Buzdolabındaki hazır yemek pakedi kulesini görünce anlamıştım zaten. Open Subtitles توقعتُ ذلك من معبد البوليستيرين الذي لديكِ في الثلاجة. القهوة جاهزة.
    - İyiyim. Beklediğimden daha iyiyim. Open Subtitles نعم, يا رجل, وأفضلُ ممّا توقعتُ
    Sorgulamada düşündüğümden çok daha iyiyim. Open Subtitles أنا بارعة بالإستجواب أكثر مما توقعتُ
    Söyleyeceğini düşündüğüm şey bu değildi. Open Subtitles ثم قلت ذلك، ولم يكن ذلك ما توقعتُ أن تقوله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more