| - Beni hizmetçinin önünde küçük düşürme. - Lütfen saçmalamayı kes. | Open Subtitles | لا تُخجلنى امام الخدم ارجوك يا بولا, توقفى عن هذه الهيستيريا |
| Terry, kes artık! Saçmalıyorsun. | Open Subtitles | تيرى , توقفى عن هذا, انت تتحدثين بالهراء |
| kes ağlamayı. Artık hiç bir işe yaramayacak. | Open Subtitles | توقفى عن البكاء لن يؤثر البكاء فينا بعد الآن |
| Dolanıp durmayı bırak da, oturup konuş benimle. Tamam, çavuş. | Open Subtitles | من فضلك توقفى عن الدوران حولى و إجلسى و حدثينى |
| Pekâlâ tamam. Duygusallık yapmaya çalışma. Sen her şeyi Tina'ya bırak. | Open Subtitles | حسنا حسنا توقفى عن محاولة كسب عطفى اتركى كل شئ لتينا |
| - kes! kes artık! Uluyup durma! | Open Subtitles | توقفى عن هذا النحيب , هذا لا يجب أن يستمر |
| kes şu saçmalığı! Böyle konuşup durma, bana cevap ver! | Open Subtitles | توقفي عن هذا الكلام الفارغ توقفى عن اجابتي بمثل تلك الفاهات واجبيني |
| - Tabii ki durduk. Balinacayı kes. | Open Subtitles | بالطبع لابد ان نسكت توقفى عن الكلام هكذا |
| Koşmayı kes, git ellerini yıka, sonra kardeşini aşağı getir! | Open Subtitles | توقفى عن الركض. اصعدى واغسلى يديكِ. وأنتِ أحضرى أختك الصغرى إلى الأسفل. |
| Onun ailesi, senin ailen... kes şu ağlamayı. | Open Subtitles | فلدى بعض منه لعائلته وعائلتك توقفى عن البكاء |
| kes şunu Kathy. | Open Subtitles | توقفى عن هذا يا كاثى مهما كان ما تفعلينه |
| Alex, casuslugu kes. Bunu yaptigina inanamiyorum. | Open Subtitles | الكس توقفى عن التجسس لا اصدق انكى تفعلين هذا |
| kes şunu. Görenler de "zavallı" işareti yapıyorsun sanacak. | Open Subtitles | حسناً ، توقفى عن ذلك ، فهذا يبدو و كأنك تشيرين بعلامة الفاشلين |
| Böyle konuşmayı kes lütfen. | Open Subtitles | ، توقفى عن الحديث هكذا وعن التفكير بتلك الطريقة |
| Numara yapmayı bırak. Manşetlere çıkmışsın. | Open Subtitles | توقفى عن التلاعب بى , الخبر بالصفحات الأولى |
| bırak şu gizemli dedektif rollerini. | Open Subtitles | توقفى عن مهنة المحقق الغريبة أنت تصيبينى بالدوار |
| Tanrı aşkına, panik yapmayı bırak! Başka bir şey yeriz | Open Subtitles | ، بحق السماء ، توقفى عن الهلع . سوف نأكل شئ آخر |
| Polislerin önünde çocuk gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | توقفى عن التصرف كالأطفال أمام رجال البوليس |
| Hasteneyi bırak... Mutfak konuşması yap. | Open Subtitles | توقفى عن كلام المستشفيات هذا تحدثى كلام مطابخ |
| Pekala. Vücut dili konusunda uzman değilim ama bağırmayı bırak. | Open Subtitles | حسناً, أنا لست خبيراً فى لغة الجسد ولكن توقفى عن الصراخ |
| Bunu demeyi keser misin? İyi değilsin. Sana ne yaptı? | Open Subtitles | توقفى عن قول ذلك ، انتِ لست بخير ماذا فعل لكِ |
| Geçmişte yaşamaktan vazgeç. Gözünün önünde duranlara bir bak. | Open Subtitles | توقفى عن العيش فى الماضى وأنظرى دائما للأمام |