Aklını başına devşireceğini umut ediyordum Tuhon. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو تقوم بها عد إلى رشدك يا توهان |
Maalesef anonim bir kaynak FBI'yı arayıp Tuhon'un burada olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ولقد تحركوا بالفعل لسوء الحظ, فقد قام شخص مجهول بلإتصال بالأف بي آي وأخبرهم أن توهان هنا |
Tuhon'un peşinden gitseydiniz Carter için emeklilikten geri dönmek zorunda kalacak ve tekrar sabıkalı biri olacaktı. | Open Subtitles | فقط لفرض النفوذ لو أنك قد ذهبت خلف توهان لن يلبث أن يلغي تقاعده ويذهب بحثاً عن كارتر |
Tuhon'un Meksika'daki tayfasına para verdi ve eğer geri dönerse diye FBI adamlarına ispiyonlamalarını planladı ki bu durumda federal onaylı güvenli bir evde onu saklayamazsınız. | Open Subtitles | وقام برشوة طاقم توهان في مكسيكو ويخطط أيضاً على الوشاية بهم للأف بي آي إن إستطاع العودة إلى هنا, وهذا يعني أنكم غير قادرون على إخفائه |
Los Angeles'daki her sabıkalı gruba para ödedi ki Tuhon sığınacak bir yer arayıp oralara giderse onu kim bekleyecek bilin bakalım? | Open Subtitles | لقد دفع لكل منظمة أجرامية في لوس أنجلوس من أجل لو تمكن توهان من الوصل لبيت الأمان من سيكون بإنتظاره؟ |
Bunu yüzüğüne karşı söylediğime sevindim Tuhon. | Open Subtitles | سعيدٌ, أنني سأقول ذلك في وجهك يا توهان |
Sen de her zaman bizim ustamız olacaksın Tuhon. | Open Subtitles | ستكون دائماً بمثابة المعلم لنا يا توهان |
Bugün benden daha fazla Tuhon'dunuz. | Open Subtitles | اليوم أصبحت أنت توهان أكثر مني |
Tuhon bunu senin için yaptı. | Open Subtitles | توهان صنع ذلك من أجلك |
Telefonunu at Tuhon. | Open Subtitles | تخلص من هاتفك يا توهان |
Tuhon'u bana bırakın. | Open Subtitles | سأتولى أمر توهان |
Tuhon şimdi nereye gidecek? | Open Subtitles | إلى أين ذهب توهان الآن؟ |
Tuhon. | Open Subtitles | توهان |
Tuhon. | Open Subtitles | توهان |
Merhaba Tuhon. | Open Subtitles | مرحباً, توهان |
Tuhon haklı. | Open Subtitles | توهان محق |