Ben duş alırken, belki sen de televizyon izlemek istersin. | Open Subtitles | ربما توَدُّ أَنْ تشاهد التلفزيونَ بينما آخذ حماماً |
Belki sen gitmek istersin. | Open Subtitles | إعتقدتُ لَرُبَّمَا أنت توَدُّ أَنْ تَستعملَه. |
Belkide bu gece için ikimizin bir resmini çekmek istersin. | Open Subtitles | ربما توَدُّ أَنْ تَأْخذَ صورة منّي مَعك اللّيلة. |
Belki onları bir ara bana göstermek istersin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت توَدُّ أَنْ شوّفْهم لي في وقت ما. |
Bu youtube'ta bile çıkacak, ya da belki, kendi dost-ajanda sayfana koymak istersin. | Open Subtitles | هذا يَرتفعُ على youtube، أَو لَرُبَّمَا أنت توَدُّ أَنْ تَضعَه على صفحةِ friendagendaكِ. |
Belki de şimdi gitmek istersin. Mouse. | Open Subtitles | ربما أنت توَدُّ أَنْ ترحل الآن.فأر. |
Belki elini yüzünü yıkamak istersin. | Open Subtitles | ربما أنت توَدُّ أَنْ تُنتعشَ ؟ |
Ne düşündüğümü bilmek mi istersin? | Open Subtitles | أنت توَدُّ أَنْ تَعْرفَ أَيّ أعتقد؟ |
Andrea, belki ameliyathanemize bakmak istersin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت توَدُّ أَنْ تَأْخذَ a يَنْظرُ إلى جناحِ جراحتِنا. |
Belki benimle birlikte bir deneme sürüşüne çıkmak istersin | Open Subtitles | ربما أنت توَدُّ أَنْ تَأْخذَه لa سياقة تجريبية قليلاً مَعي؟ |