Bu avcılar, avların sıklıkla bir araya geldiği okyanus akıntıları arasında mekik dokuyor. | Open Subtitles | هؤلاء الصيّادين يجوبون الحدود بين تيارات المحيط حيث تتجمّع فريستهم في أغلب الأحيان. |
Böceklerin ısı, ışık, hava akımları ve besin türlerine karşı verdikleri cevapları inceleyerek onları yok edecek en etkin yolları saptıyoruz. | Open Subtitles | بدراسة كم حشرات ردّ على التغييرات في الضوء، درجة الحرارة، تيارات جوية، توفر غذاء، نحن يمكن أن نقرّر أفضل الطرق لإستئصالهم. |
Yüzeydeki sıcak akıntılarla birleşerek dev bir akıntı ağı oluşturuyor. | Open Subtitles | يرتبط النظام مع تيارات السطح الدافئة لتشكيل شبكة واحدة عملاقة |
Bunun, Dünya'daki okyanus akıntılarının çöküşüyle başlayan bir felâket olduğu düşünülmekte. | Open Subtitles | كارثة يعتقد أن سببها انهيار نظام الأرض من تيارات المحيط. |
Resiflerin derin sularla buluştuğu noktada dipten gelen akıntılar besinleri yüzeye taşır. | Open Subtitles | الشعاب المرجانيه حيث تجتمع المياه العميقه تحمل تيارات المواد المغذّية إلى السطح. |
Sardalyalar, planktonları ve yemeyi sevdikleri besinleri izleyerek, Afrika'nın güney burnundan kuzeye doğru soğuk su akıntılarını takip ederler. | Open Subtitles | يتبع السردين تيارات المياه الباردة ينجرف شمالاً من الرأس الجنوبي لأفريقيا يطاردون العوالق والمغذيات التي يشتهونها |
Güney Amerika, Avustralya ve Antarktika okyanus akıntıları sayesinde ılıman kalıyor, ekvatordan kıtaları çevrelemeye zorlanan akıntılar. | Open Subtitles | أستراليا والقارة القطبية الجنوبية تبقيها دافئة تيارات المحيط المنجذبة من خط الاستواء للجنوب |
Gelgit akıntıları her zaman zarar vermez. | Open Subtitles | ليست تيارات المد ليست دائما بالقوى المدمرة. |
Kaliforniya sahillerinde okyanus akıntıları sürekli olarak derinlerden yüzey seviyesine besin taşır. | Open Subtitles | على طول ساحلِ كاليفورنيا، تحمل تيارات المحيط ُ مواد مغذّيةِ مِنْ الأعماقِ إلى الطبقاتِ السطحيّةِ. |
0rnithocheirus ise o kadar büyük ki, beklemek durumunda, gün ısısı ılık üst hava akımları yaratana dek, onu kaldıracak kadar ılık. | Open Subtitles | لكن الاورنثوكورص كبير وعليه الانتظار حتى تخلق حرارة اليوم تيارات هواء ساخن صاعدة قوية بما فيه الكفاية لرفعه |
Değişik hava akımları arasındaki bir bariyerden geçiyoruz, o kadar. | Open Subtitles | نحن نعبر حاجزاً هوائياً فحسب بين تيارات هوائية مختلفة |
Sıcak hava akımları ile yükselirken kemiği de vücuduna paralel bir şekilde tutarak hava direncini azaltıyor ve kısa sürede ideal yüksekliğe ulaşıyorlar. | Open Subtitles | التحليق عالياً على تيارات الهواء الدافئة، مموضعاً العظمة لتحاذي جسمه لتقليل المقاومة، فإنه يصل للإرتفاع المثالي. |
Hepsinden önemlisi okyanusların inanılmaz bir akıntı ağıyla birbirine bağlı olduğunu ancak anlamaya başlıyoruz. | Open Subtitles | ،لكن علاوة على ذلك بدأنا الآن نفهم كيف أن المحيطات مرتبطة بشبكة تيارات مهيبة |
Okyanus yüzeyinin altındaysa, dünyadaki yaşamın devamı için son derece kritik olan olağanüstü bir akıntı ağı vardır... | Open Subtitles | ويوجد تحت سطح المحيط شبكة تيارات مائية مدهشة لا غنى عنها لصلاح الحياة على كوكب الأرض |
Sardalya sürüleri Vahşi Kıyı'nın kuzeyine geçerken, sıcak su akıntılarının karşı etkisiyle, soğuk sulara, kıyıya daha yakın yerlere gelmeye zorlanabilir. | Open Subtitles | عندما تمر أسراب السردين شمال الساحل البري تيارات المياه الدافئة المقابلة تدفع المياه الباردة أقرب إلى الشاطئ |
Bu durum, Dünya'nın ısınmasına ve okyanus akıntılarının dolaşımının durmasına sebep oldu. | Open Subtitles | سخَّنَ هذا الأرض و أوقفَ تيارات المحيطات عن الدوران. |
Eğer sizi yakalayamazlarsa, akıntılar yok eder. | Open Subtitles | إذا لم تقتلك آشعة الليزر ستقتلك تيارات الماء القوية ، لقد فكروا فى كل شىء |
Ve bu da Dünya'yı çevreleyen ve iklimleri düzenleyen büyük okyanus akıntılarını git gide engelliyor. | Open Subtitles | حركة تيارات المحيط القوية هذا الدفق الذي يدوّر العالم وينظم المناخ |
Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar ve bunun gibi okyanus akıntılarını ve sıcaklığını gösteren evrensel görselleştirmeler oluşturuyorlar. | TED | وتدمج هذه القياسات مع نماذج الحاسب الآلي المعقدة وتصنع تصورات عالمية جميلة مثل هذه والتي تبين تيارات ودرجة حرارة المحيط على الصعيد العالمي. |
Böylece Afrika'ya ulaşan hava akımı artık nemli değil kuru oluyor. | Open Subtitles | فأصبحت تيارات الهواء التي تصل أفريقيا جافة بدل أن تكون رطبه |
Şimdi göstermek için hastanın beynine ufak akımlar göndereceğim. | Open Subtitles | سأقوم الآن بتوصيل تيارات كهربية إلى مخ المريض لإثبات ذلك |
Bilimadamlarının üstünde en çok çalıştığı ve endişe duyduğu bir sorun da Kuzey Kutbu'ndan, Grönland'ı geçerek gelen soğuk rüzgarların, Kuzey Atlantik'te, yukarı tırmanmakta olan sıcak su akıntısı ile karşılasması bu sıcak sulardaki ısıyı buharlaştırması ve bu buharın, rüzgârlar ve Dünya'nın ekseni etrafında dönüşü aracılığı ile Batı Avrupa'ya taşınmasıdır. | Open Subtitles | مناخ الأرض كمحرك كبير لتوزيع الحرارة من خط الاستواء للقطبين ويحدث ذلك بواسطة تيارات المحيطات والرياح |
Bundan da bu akıntılarda meydana gelebilecek olumsuzlukların tüm dünyayı etkileyebileceği sonucunu çıkartabiliriz. | Open Subtitles | في جعبة المحيطات حرارة تفوق بكثير تلك المختزنة في الغلاف الجوي وبالتالي قد ينتج عن تغيّرات تيارات المحيط |
Bunu garajda kullanamazsın. Her sabah asker gibi dikilemezsin ki orada.* | Open Subtitles | لن تستخدم هذا الجهاز مطلقاً في المرأب , فيه تيارات هواء كثيرة |