Ben sen ağlıyorsun diye ağlıyorum. | Open Subtitles | أوه، الله، أَنا فقط بُكاء لأنك تَبْكي. |
Anne halen ağlıyorsun, lütfen yapma. | Open Subtitles | أنت ما زِلتَ تَبْكي أُمَّى، رجاءً لا. |
Aman Allah'ım, sen de ağlıyorsun. | Open Subtitles | أوه، اللهي، أنت تَبْكي أيضاً. |
Ruhlar bize ağlıyor ama ne yapabilirler ki? | Open Subtitles | الأرواح تَبْكي علينا ورغم ذلك ماذا بوسعها أن تفعل؟ |
Çok ağlıyor. Bayağı ağlıyor hem de. | Open Subtitles | هي تَبْكي كثيرا كأنها نهر من البكاء |
Sen küçük bir kızken, o elbiseyi giydiğimde ağlar dururdun. | Open Subtitles | عندما أنت كُنْتَ قليلاً، أنت كُنْتَ تَبْكي حينما وَضعتُ ذلك اللباسِ على. |
Şimdi karşımda ağlayabilirsin baba. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَبْكي أمامي الآن أبّى. |
- Her zaman ağlıyorsun. Bebek! | Open Subtitles | أنت تَبْكي دائماً طفل رضيع |
Sen neye ağlıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تَبْكي حول؟ |
Galiba ağlıyor. | Open Subtitles | أعتقد هي تَبْكي. |
Annemin patronu yine ağlıyor. | Open Subtitles | رئيس أمّي تَبْكي ثانيةً. |
- Annem niye ağlıyor? | Open Subtitles | -لماذا تَبْكي أمى؟ |
Annem de toplumun faal bir üyesi olmayacağımı düşünüp ağlar dururdu. | Open Subtitles | وأمّي كَانتْ تَبْكي لأن إعتقدتْ أنا لَنْ أكُونَ، مثل , a شغَّال بالكامل عضو المجتمعِ، |
- Şimdi ağlayabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَبْكي الآن. |