"تَستحقُّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hak ediyorsun
        
    • hak ediyor
        
    • hakediyorsun
        
    • hakediyorsunuz
        
    • layık
        
    Gerçek şu ki, Julia, sen uçmayı hak ediyorsun. Open Subtitles إنّ الحقيقةَ، جوليا، تَستحقُّ للطَيَرَاْن.
    Wade, sen de mutlu olmayı hak ediyorsun. Open Subtitles لكن، ويد، تَستحقُّ أن تكُونَ سعيدَ، أيضاً
    Ayrıca, biraz eğlenceyi hak ediyor. Open Subtitles الزائد، تَستحقُّ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ بَعْض المرحِ، تَعْرفُ؟
    Bunca yıl boyunca sadık bir dost oldun, ve daha iyisini hakediyorsun. Open Subtitles أنت كُنْتَ مثل هذا الصديقِ المواليِ على مرِّ السنين، وأنت تَستحقُّ مراهناً.
    Çünkü artık Oscar'ı hakediyorsunuz. Open Subtitles ' يَجْعلُك تَستحقُّ أوسكار الآن.
    Sunduğun her şeyi almaya layık birini bulmalısın. Open Subtitles تَستحقُّ شخص ما الذي يُقدّرُ كُلّ تَعْرضُ.
    Kendinden kuşku duymayı bırak Bu işi hak ediyorsun. Open Subtitles - يَتوقّفُ عن الشَكّ في نفسك لذا. تَستحقُّ ذلك الشغلِ، يَخْرجُ لذا هناك ويَحْصلُ عليه.
    Ölmeyi hak ediyorsun... ama benim istediğim hayat... Open Subtitles ..تَستحقُّ للمَوت. لكن الحياةَ ..أنا
    Sen de eğlenmeyi hak ediyorsun. Open Subtitles تَستحقُّ لقَضاء وقتاً ممتعاً أيضاً.
    Hayalini kurduğun hayatı yaşamayı hak ediyorsun. Open Subtitles تَستحقُّ لعَيْش الحياةِ حَلمتَ به.
    Ama sen daha iyisini hak ediyorsun. Open Subtitles لَكنَّك تَستحقُّ مراهناً، ليسا.
    Çünkü sen mutlu olmayı hak ediyorsun. Open Subtitles لأنك تَستحقُّ كي تَكُونَ سعيدَ.
    Sizin gibi bir sanatçı dürüstlüğü hak ediyor. Open Subtitles دعْني أَكُونُ صريحَ. لأن فنان مقدرتَكَ تَستحقُّ أمانةً.
    Hayır, bence şimdi bilmeyi hak ediyor Piper. Open Subtitles لا، أعتقد تَستحقُّ لمعْرِفته الآن، زمّار.
    Ama bu vazo ikinci bir şansı hak ediyor. Open Subtitles لكن هذه الزهريةِ تَستحقُّ هنا a نظرة ثانية.
    Sana daha çok benzeyen birini bulmayı hakediyorsun. Open Subtitles وأنت تَستحقُّ لإيجاد مثل شخص ما أكثر بكثيرِ أنت.
    Sana karşı dürüst olmak istiyorum çünkü bence bunu hakediyorsun. Open Subtitles أنا فقط أُريدُ لِكي أكُونَ صادقَ مَعك لأن أعتقد تَستحقُّ ذلك.
    Hâla daha iyisini hakediyorsun. Open Subtitles أنت ما زِلتَ تَستحقُّ مراهنَ.
    Julia ve sen ikiniz de mutluluk için, taze bir başlangıcı hakediyorsunuz. Open Subtitles - الآن هو دورُكَ. كلتاك وجوليا تَستحقُّ بداية جديدة في السعادةِ.
    O daha iyisine layık. Hepsi bu. Open Subtitles انها تَستحقُّ الافضل ذلك كُلّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more