Howell'ın yalan söylediği üzerine. Onu bir şeye zorlamadım. | Open Subtitles | و أَبني القَضية لأَنَ هاول تَكذِب لَم أُرغِمها على القِيامِ بأي شيء |
yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | لكنها لَم تَكُن تَكذِب لقد كُنتَ تُمارِس معها الجِنس |
Ve bu çılgınca gelebilir, ama söylemem lazım yalan söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | و رُبما يَبدو ذلكَ جنونياً. لكن عليَ إخبارُك أني أعتَقِدُ أنكَ تَكذِب |
- Belki, endişelisindir, çünkü yalan söylüyorsundur. | Open Subtitles | ربما أنتَ متوتر لأنكَ تَكذِب |
içinde bulunduğumuz anda, burdan çok uzak bir sistemde yeni cumhuriyet galaksiye yalan söylüyor | Open Subtitles | فيهذهاللحظةالتاريخية, في نظام نجمي بعيد عن هنا... "الـجُـمـهـورِيــة الجَـدِيـدَة" تَكذِب علي المَـجَـرّة كلها. |
- Ve eğer yalan söylediğini anlarsam... | Open Subtitles | - لو اكتَشفتُ أنكَ تَكذِب... |
yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تَكذِب |
- yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تَكذِب |
Bana yalan söyleme. | Open Subtitles | لا تَكذِب علي. |