Maya, hayatım, anladığıma göre bu ayın ilişki köşesini yazıyorsun. | Open Subtitles | Maya، عزيز، أَفْهمُ أنت تَكْتبُ هذا الشهرِ عمود علاقةِ. |
Bu konuda mı yazıyorsun? | Open Subtitles | هَلْ تَكْتبُ عن ذلك؟ |
Oğluna mı yazıyorsun? | Open Subtitles | تَكْتبُ إِلى إبنكَ؟ |
Brass, kadının yazdığı dergide edötürü de olan kocasına ulaştı. | Open Subtitles | حَسناً، وَصلَ براس زوجها، الذي أيضاً محرّر مجلة تَكْتبُ ل. |
Harfleri hâlâ çoğunlukla tersten yazdığı için biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أَنا قلق بإِنَّهَا ما زالَتْ تَكْتبُ رسائلُها خلفياً. |
- En azından bunun hakkında yazamaz mısın? | Open Subtitles | هَلْ تَكْتبُ عن ذلك على الأقل؟ |
Bunları yazıyor musun? | Open Subtitles | هَلْ تَكْتبُ ذلك؟ |
Kitap mı yazıyorsun? | Open Subtitles | هَلْ تَكْتبُ كتاب؟ |
Günlüğe ne yazıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تَكْتبُ في المذكرات ؟ |
Bu Tina'nın bana yazdığı oda öyle değil mi? | Open Subtitles | هذه نفس الغرفةِ حيث تينا كَانتْ تَكْتبُ لي مِنْها ؟ |
Anladım ama beni şey göstermeden seni iyi gösteren bir mektup yazamaz mısın? | Open Subtitles | أَفْهمُ، لكن لا يَستطيعُ تَكْتبُ a رسالة ذلك يَجْعلُك تَبْدو في حالة جيّدة بدون جَعْلي إنظرْ لذا... |
Hala jingle yazıyor musun? | Open Subtitles | -ما زالَت تَكْتبُ الأغاني؟ |