"تُبقيني" - Translation from Arabic to Turkish

    • beni
        
    Sanki beni hayatta tutması gerekiyordu. Open Subtitles بدا الأمر كأنها تحتاج أن تُبقيني على قيد الحياة
    Bu arada ajanlarımıza bilgi verip beni bilgilendiriyordun. Open Subtitles طوال الوقت كنتِ تُبقيني على إطلاع بتمرير المعلومات عن طريق أحد عملائنا
    İnsanlarla ilgili olarak beni bağlayan hiçbir yükümlülüğüm yoktu. Open Subtitles ما كان لديّ أعباء تُبقيني من الوقوف مع الناس.
    beni epey meşgul eden bir dava ile ilgileniyorum. Open Subtitles لقد استلمتُ دعاوى قضائيّة لمجموعة كبيرة تُبقيني مشغولاً جداً.
    beni ayaklarımın üstünde tutan sensin. Senden asla bıkmayacağım. Open Subtitles أنتِ تُبقيني مُتيقظاً، لذلك لن أشعر بالملل منكِ إطلاقاً.
    beni bu döngüden haberdar etmeliydin. Open Subtitles كان عليك أن تُبقيني داخل الحلقة
    beni bu gece uyutmayan bir sürü şey vardı, Tamam mı Emily? Open Subtitles لدي العديد من الأشياء الأخري التي تُبقيني مستيقظه ليلاً , حسناً (أيميلي)
    Doktor, 4. seviyedeki homofobimin beni genç tuttuğunu söyledi. Open Subtitles الوثيقة تقول بأن المرحلة الرابعة من حالتي الجنسية... تُبقيني شاباً.
    İşte bu yüzden beni medeni tutman için sana sahibim. Open Subtitles لهذا أنتِ لدي كي تُبقيني متحضراً.
    beni tatlı niyetine mi saklıyorsun? Open Subtitles هل تُبقيني على قيد الحياة كتحليــة ؟
    Sen beni deliğe atmayacaksın ben de Open Subtitles تُبقيني من الذهاب إلى الحَجز
    - beni soruşturmamdan uzak tuttun. Open Subtitles تُبقيني بعيداً من تحقيقي
    ...olup bitenlerden beni haberdar etmeni istiyorum. Open Subtitles وأريدُك أن تُبقيني في الحلقة.
    Nigel soruşturmasına yardımcı olurum ve sonra da beni sahalardan alacak bir görev almayı beklerim. Open Subtitles سأتعاون مع تحقيق (نايجل)، وحينّها آمل أن التعيينات، تُبقيني بعيدةً عن الميدان
    beni güvende tutmalısın. Open Subtitles يجب عليك أن تُبقيني آمناً.
    beni neden hayatta tutuyorsun? Open Subtitles لماذا تُبقيني حية ؟
    Gayland, önemsiz şeylerin beni bu hayatta tuttuğunu, insanların bundan kurtulmasına yardım ettiğini, benimde kurtulmama yardım edebilmesi için yalnızca istememin yeterli olacağını söyledi. Open Subtitles ‫(‬غيلاند) قال بأن المُخدرات هي التي تُبقيني في هذه الحياة، وأنه ساعد الناس من الإقلاع عنها، وأنّه يُمكنه مُساعدتي أيضًا، إذا كانت فقَط لديّ رغبَة الإقلاع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more