"تُثبت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanıtlıyor
        
    • ispat
        
    • kanıtlayan
        
    • kanıtlamanı
        
    • kanıtlamak
        
    • kanıtlaman
        
    • kanıtlıyorsun
        
    • kanıtlayacaksın
        
    • kanıtlamaya
        
    • kanıtlayamadı
        
    • kanıtlamalısın
        
    Bu fotoğraf yıllardır ailemi ve oğlumu hedef aldığını kanıtlıyor. Open Subtitles الصورة تُثبت أن أنكِ كنتِ تستهدفين عائلتي وإبني منذ سنين
    Bunlar onun gönderdiği mektuplar. Tamamı, saldırıların üniversite personeli tarafından yapıldığını kanıtlıyor. Open Subtitles هذه هي الرسائل التي أرسلها إلينا جميعًا، التي تُثبت أنه نسق
    Cadıavcısı, eğer, tesadüfen cadımsı birine denkgeliverirseniz, onun suçluluğunu nasıl ispat edersiniz? Open Subtitles كاشف السحرة لو حدث أنك مررت بجانب شخصٍ مشعوذ كيف تُثبت أنه مُذنب؟
    CIA'in elinde bunu kanıtlayan uydu görüntüleri mevcut. Open Subtitles المخابرات الأمريكية لديها صور فوتوغرافية تُثبت هذا
    Her görevde giderek daha iyi olacaksın. Kendini ona kanıtlamanı istiyor. Open Subtitles مع كل مهمة سوف تحصل على المزيد و المزيد أتُريد أن تُثبت نفسك ؟
    Üzgün olduğunu kanıtlamak istiyorsan bu kağıtları imzalayıp ebeveynlik haklarını devredebilirsin. Open Subtitles إذا أردت أن تُثبت أنك آسف فيمكنك أن توقع تلك الأوراق
    Duygularını daha dürüst bir şekilde ifade edebildiğini kanıtlaman gerekecek. Open Subtitles عليك أن تُثبت أن بإستطاعتك التعبير عن مشاعرك بشكلٍ أصدق
    Sanırım bunu başka bir yerde kanıtlıyorsun. Open Subtitles لقد كنتُ أفترض أنّك كنت تُثبت ذلك بمكانٍ آخر
    Joanne'in hatalı olduğunu nasıl kanıtlayacaksın? Open Subtitles كيف تٌريد أن تُثبت ذلك؟
    Ağzından kaçırdığı şey birisiyle cinayetler hakkında konuştuğunu kanıtlıyor. Open Subtitles تلك الزلّة تُثبت أنّه كان يتحدّث مع شخصٍ ما حول تلك الجرائم.
    Bu fotoğraf yıllardır ailemi ve oğlumu hedef aldığını kanıtlıyor. Open Subtitles ... هذة الصورة تُثبت أنكِ تستهدفين عائلتي وابني مُنذ سنوات
    Beni yanlış anlama, kesinlikle kafayı yemiş ama hareketleri onun Kâhin olmadığını kanıtlıyor işte, değil mi? Open Subtitles لا تُسئ فهمي... لقد جُنّت تماماً، ولكن تصرفاتها تُثبت أنها ليست المستبصر، صحيح؟
    Hepsi, kara paranızın dernek üzerinden aklandığını ve Caymans'da bulunan gizli bir hesaba aktarıldığını kanıtlıyor. Open Subtitles ‫جميعها تُثبت أن أموالك القذرة ‫تم غسلها من خلال المؤسسة الخيرية ‫ومن ثم تودع بحساب سري "في "جزر كايمان
    Burada yaptığımız her şeyin para ve zaman kaybı olduğunu ispat etmek istedi. Open Subtitles جميع الأفكار تُثبت أن كل مجهوداتنا .هى مُجرد مضيعة للوقت و المال
    Servetimin vârisi olmayı umuyorsan dikkat et, "Umuyorsan" diyorum ve hevesliysen buna değer olduğunu ispat etmelisin. Open Subtitles إذا تَمنيتَ ، أَقُولُ أملاً... إذا انت تَطلّعت لوِراثة ملكيتِي يَجِبُ أَنْ تُثبت نفسك جديرا أكثر
    Elimde bunu kanıtlayan kutularca kaset, belge ve delil var! Open Subtitles لديّ تسجيلات! أدلة! ومستندات أخرى تُثبت ذلك!
    Senden arkadaşlığımızın güven ve eşitlik üzerine kurulmuş gerçek bir, arkadaşlık olduğunu kanıtlamanı istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تُثبت أن صداقتنا هى صداقة حقيقية مبنية على الثقة والمساواة
    Kendine, onun ölmediğini, yani onu öldürmediğini kanıtlamak için Edwardes rolünü üstlendin. Open Subtitles لكي تُثبت لنفسك بأنّه لم يمت لذا،الخلاصـة، أنّك لم تقتلـه
    Bir işe yaradığını kanıtlaman için bir fırsat daha. Open Subtitles مرارًا و تكرارًا , تُثبت أنك لست أكثرمنحملثقيل.
    Lorenzo'ya layık olduğunu böyle mi kanıtlıyorsun? Open Subtitles إذا هذه هي الطريقة التي تُثبت فيها أهميتك لـ (لورينزو)؟
    Ve sen bunu kanıtlayacaksın. Open Subtitles و سوف تُثبت هذا
    Zeki bir kadınla çıkabileceğini kanıtlamaya çalışıyordun. Open Subtitles أنت تحاول أن تُثبت بأنّك تواعدُ نساءً ذكيّات
    Eyalet, davasını kanıtlayamadı. Müvekkil davada tanıklık yapmadı. Open Subtitles الولاية لم تُثبت قضيّتها ... موكّلك لا يأخذ موقفاً، لِفترة
    Kendini kanıtlamalısın. Open Subtitles عليك أن تُثبت نفسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more