Ama hızlı olsan iyi edersin, kırk saniye sonra senin kata gelecek. Sudan çıkmış balık gibiyim. Buna nasıl tahammül gösterebiliyorsunuz. | Open Subtitles | أشعر أنني كالفأر في متاهة كيف تُجيد فعل كل هذا؟ |
Bana bak, paramızı ödemek istiyorsan o kıza iyi olduğu şeyi yaptır. | Open Subtitles | ... إسمعني، إذا أردت أن ترُدّ أموالُنا فإجعلها تفعل ما تُجيد فِعله |
Benden daha iyi bir atış yapıp yapamayacağını deneyerek tüm bu insanların hayatını tehlikeye mi atmak istiyorsun? | Open Subtitles | ... تريد المخاطرة بحياة كل اولائك الناس اتعتقد بأن تُجيد التصويب افضل مني ؟ |
Aletlerle aran iyi mi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | -لا أردتُ أن أعرف إنْ كنتَ تُجيد استعمال الأدوات؟ |
Aletlerle aran iyi mi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | - لا - أردتُ أن أعرف إنْ كنتَ تُجيد استعمال الأدوات؟ |
- Hâlâ hesaplamalar yapıyorum, Jim. Bu yüzden en iyi olduğun şeyi yap. İnsanları sakinleştir ve... | Open Subtitles | لذا افعل ما تُجيد فعله، وابقِ الناس هادئين، و... |
- İyi çalışır. Erkek gibi çalışır. | Open Subtitles | إنّها تُجيد العمل وتعمل مثل الرجال |
Sonunda iyi yapabildiğin bir şey bulduk! | Open Subtitles | أخيراً وجدنا شيئاً تُجيد عمله |
Bir kıza nasıl iyi vakit geçirilir, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تُجيد إسعاد أي فتاة. |
Ta en başından Fiona'nın çocuk gelişiminde iyi olacağı belliydi. | Open Subtitles | (فيونا) من البداية كان واضحاً أن (فيونا) تُجيد التعامل مع الأطفال |
En iyi yaptığın iş bu. | Open Subtitles | هذا أفضل ما تُجيد فعله. |
İyi rol yaptı ufaklık. | Open Subtitles | هذه الطفلة تُجيد البكاء حقاً! |
Bana çok iyi davranıyorsun, Stan. | Open Subtitles | (أنت تُجيد معاملتي يا (ستان. |