"تُحبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sevdiğin
        
    • sevdiği
        
    • sevdiğini
        
    • seviyor
        
    • hoşlanıyor
        
    • seviyorsun
        
    İnan bana, Sevdiğin suçlu bir kardeşin olması nasıl bir şeydir iyi bilirim. Open Subtitles صدقني ، أنا أعلم بشأن ما مررت به أن تحظى بشقيق مُجرم تُحبه
    O zaman belki Sevdiğin biri tehlikede olduğunda ahlakî açıdan ne fedakârlıklar yapıldığını nihayet anlamışsındır. Open Subtitles إذن ربما قد فهمت أخيراً المساومة التي تقع فيها عندما يكون شخصاً ما تُحبه في خطر
    Roketini almalarına üzüldüm. Sevdiğin bir şeyi aldılar. Open Subtitles آسفة لأنهم أخذوا عربتك، سلبوك شيء كنت تُحبه
    Geçerken masama uğrasana karının sevdiği... tereyağlı kurabiyelerden yaptım. Open Subtitles توقّف عند مكتبي في طريق خروجِك لقد حضّرت بعضاً من بسكويت الزبدة الذي تُحبه زوجتك
    Hangisini sevdiğini bilmediğim için ikisinden de biraz koydum. Open Subtitles لم أعرف مالذي تُحبه لذا جلبتُ لكَ واحدة من كلاهما
    Evet seviyor ya da seviyordu, her neyse. Open Subtitles أجل، لقد كانت تُحبه... أحبته، أيّاً كان، لقد كانت مجنونةٌ به، لقد كانت...
    Çok tehlikeli birini ihbar etti ve ondan hoşlanıyor. Open Subtitles لقد أبلغت عن شخص خطر لكنها أيضاً تُحبه
    Hadi! Onu seviyorsun! Open Subtitles بحقّك، أنت تُحبه وأنت تعلم هذا.
    Sevdiğin kişinin yokluğu ne kadar yıkıcıdır bilirim. Open Subtitles أَعْرفُ كيف تتدمّر الحياة حينما يُغادر الشخص الذي تُحبه.
    İçeride, cehennem Sevdiğin şeyleri sana karşı kullanıyor. Open Subtitles وبداخله ، يتواجد الجحيم الذي يستغل كل ما تُحبه ضدك
    Bence Sevdiğin birini affetmek romantik bir şey karar verirken delicesine bir hata yapmış olsan da geceleri terleme olarak dönse de veya ayda dokuz kilo kaybetsen de. Open Subtitles أعتقد أنه شيء رومانسي أن تصفح عمن تُحبه حتى إذا كان لديه خطأ مجنون بشأن التقدير الأمر الذي يجعلك تُعاني من عرق ليلي
    Sevdiğin biri hasta olduğunda, o yükü tek başına yüklemene gerek yoktur. Open Subtitles ، عندما يمرض شخصاً ما تُحبه فأنت لست بحاجة لأن تتحمل ذلك العبء بمفردك
    Sevdiğin insanların öldüğünü görmek. Open Subtitles أن ترى من تُحبه يموت أمام ناظرك
    Birisi Sevdiğin birilerini incitiyor. Tecavüz ediyor, öldürüyor. Open Subtitles أحد ما يجرح شخص تُحبه يغتصبه, يقتله
    Noelle'in sorunu sevdiği birinin ölümünü gördüğü zaman geri gelmişti, değil mi? Open Subtitles قدرة " نوييل " عادت . عندما شاهدت شخصاً ما تُحبه يموت, اليس كذالك ؟
    En sevdiği kişiyi öldürerek sorunları sonsuza kadar yok edebilir. Open Subtitles ... بقتلها الشخص الذي تُحبه . تستطيع إنهاء الإضطرابات الي الأبد
    Adam, şu Sarah'ın sevdiği kurabiyelerden getirebilir misin? Open Subtitles (آدم)، ربّما يجب عليكَ أن تجلب لنا بعض الكعك الذي تُحبه (سارة)
    - Esas sevdiğini kişiyi geride bırakmak istemiyorsun. Open Subtitles لا ترغب بمُهاجرة الشخص الذى تُحبه حقاً
    Gatsby'ye onu sevdiğini söylemişti ve Tom da görmüştü. Open Subtitles لقد أخبرت (جاتسبي) أنها تُحبه (وقد رآها (توم - ..فلنذهب للبلدة -
    İçindeki şey annen işte onu seviyor. Open Subtitles ما بالداخل، هذا ما تُحبه أمك
    Bunun da Bayan Ives olduğuna inanıyor ve Bayan Ives da onu kendince seviyor. Open Subtitles ويُصدق أنها الآنسة (آيفز) وهي تُحبه بطريقتها
    Ama bilgin olsun, Cassie ondan çok hoşlanıyor. Open Subtitles لكن لكي تكون علي علم، إنها تُحبه حقاً.
    Çünkü onu seviyorsun. Her zaman da sevdin. Open Subtitles لإنك تُحبه,لطالما أحببته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more