Benim bildiğim, bir şeyin olduğu ve senin kaçtığın, fakat öncesinde bana beni sevdiğini söylediğin. | Open Subtitles | الذي أعرفهُ هو شيءٌ حدث، وبعدها هربت,لكن ليسَ قبل أن تقولَ لي بأنكَ تُحبّني. |
Bir dahaki sefere, beni sevdiğini söylediğinde bunu bir alışkanlık olarak söyleme. | Open Subtitles | إذن، في المرّة المُقبلة .. التي تقول لي أنّكَ تُحبّني احرص على ألّا تكون تقولها فقط من باب التعوّد |
Bana çıkma teklifi etmedin ama beni sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | أعني، أنّك لم تطلب مني الخروج ... بالضبط، ولكن قُلت أنّك تُحبّني |
Seni seviyorum, John ve sen de beni seviyorsun. | Open Subtitles | وأنت تُحبّني |
Bir soru ile başlayalım: Köpeğim gerçekten Beni seviyor mu, yoksa sadece bir ödül maması mı istiyor? | TED | فلنبدأ بسؤال: هل تُحبّني كلبتي، أم هي فقط تُحبّ اعتنائي بها؟ |
Beni sevdiğini hiç söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرني بأنكَ تُحبّني أبداً. |
Beni sevdiğini biliyorum. -Hey! | Open Subtitles | أعلم بأنّك تُحبّني |
Beni sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | قُلت أنّك تُحبّني |
Beni neden sevdiğini biliyor musun Charley? | Open Subtitles | {\pos(192,220)}هل تعلم لمَ تُحبّني يا (تشارلي) ؟ |
- Ve insanlar beni sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | -كان النّاس يقولون أنّكَ كنت تُحبّني |
Beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | قُل لي أنّك تُحبّني. |
Beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنّك تُحبّني. |
- Beni sevdiğini söyle Joe. - Daima. | Open Subtitles | -أخبرني أنّك تُحبّني يا (جو ). |
Senin intikam hikayen sayesinde Sulo'm herkesin önünde beni sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | بسبب قصّة إنتقامك... حبيبتي (سولو) قالت أمام الجميع أنّها تُحبّني... |
Evet öyle Stefan. Beni seviyorsun diye. | Open Subtitles | -أجل يا (ستيفان) لأنّكَ تُحبّني . |
Beni seviyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تُحبّني |
Beni seviyorsun. En başından beri. | Open Subtitles | أنتَ تُحبّني |
Artık Beni seviyor. O küçük gulyabaniye bunun için teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | إنّها تُحبّني الآن، عندي ذلك المسخ المُخيف لأشكره على ذلك. |
Çünkü benimki Beni seviyor. | Open Subtitles | فخليلتي تُحبّني. |