"تُخاطر" - Translation from Arabic to Turkish

    • riske
        
    • risk
        
    • tehlikeye
        
    • riskine
        
    • riskini
        
    • atıyorsun
        
    Kendini iki kez riske attığına göre bayağı sağlam bir hatun olmalı. Open Subtitles هل تُخاطر برقبتكَ مرّة ثانية؟ الأشياء مُختلفة هذه المرّة.
    Teri Purcell, kâr getirmeyen bir randevu evi işleterek neden kariyerini riske atsın ki? Open Subtitles لماذا تُخاطر تيري بيرسل بوظيفتها لتُقيم بيت دعارة غير هادف للربح في فندقها
    Evet ama neleri risk ettiğinin farkında değil misin? Open Subtitles اجل، لكن الم تُلاحظ ما الذي تُخاطر بهِ ؟
    Şu anda onları ciddi tehlikeye atıyorsun. Bunu barışçıI yollarla çözmek istiyoruz. Open Subtitles وأنت الأن تُخاطر بحياتهم, نحنُ نُريد أن نحّل هذه المُعضلة سلمياً
    Neden uluslararası savaş riskine girdi? Open Subtitles لمَ تُخاطر بإندلاع حربًا عالميّة؟
    Çin tarafında kalan göle kısa bir geziye çıkan kaplumbağa Çinliler'in meşhur lezzetinin ana öğesi olma riskini taşır: Open Subtitles أي سلحقاة تقوم برحلة السباحة القصيرة إلى الجانب الصيني من البحيرة تُخاطر بمصير ينتهي بها بالعنصر الأساسي
    Askerlerinin canını sihre güvenip riske atamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك أن تُخاطر بحياة جنودك بناءً على خُدعةٍ سحريّة
    Askerlerinin canını sihire güvenip riske atamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك أن تُخاطر بحياة جنودك بناءً على خدعة سحريّة
    Yavrularını buraya getirmekle riske giriyor. Open Subtitles إنها تُخاطر بجلب دياسمها إلى هنا.
    Onun da hayatını riske attığını anlamıyor musun? Open Subtitles أتدركين، أنها تُخاطر بحياتها أيضًا؟
    Ama lütfen bunu üçüncü kez riske atma. Open Subtitles لكن أرجوك لا تُخاطر بذلك للمرة الثالثة
    Eğer kalırsan, her şeyi riske edersin. Open Subtitles إن بقيتَ، فإنّكَ تُخاطر بكلّ شيء.
    Bu yüzden 40 yaşın üstündeyseniz risk almış olursunuz. " Open Subtitles لذا إذا عمرك 40 وأكبر فأنت تُخاطر على مسؤوليتك
    Fakat küçük bir intikam hareketi için büyük bir risk almak... Open Subtitles ولكن كي تُخاطر كثيرًا من أجل فعلٍ انتقامي صغير...
    İnsanlarla yatmaya başlayınca bir risk alıyorsun. Open Subtitles أنت تُخاطر بهاذا... عندما تبدأ بممارسة الجنس مع الآخرون...
    Bir çekik için hayatını tehlikeye atmanı seyretmeyeceğim. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف هكذا أراك تُخاطر بحياتك لأجل عبّد عمل
    Kölelerin çocukları için hayatını tehlikeye mi atıyorsun? Open Subtitles تُخاطر بحياتكَ من أجل بعضٍ من بنات العبيد؟
    İkinizin birbiri için hayatını tehlikeye attığınıda biliyorum. Open Subtitles أعلم بشأنكما أنتما الإثنان أعلم أنك تُخاطر بحياتك
    Ama Tanya bankaya gidip görünme riskine giremezdi. Open Subtitles إلاّ أنّ (تانيا) لن تُخاطر بالقيام بالتسليم.
    Tıbbi yardıma ihtiyacın olacağını biliyordum ve hastaneye gitme riskini göze alamazdın. Open Subtitles فعلمتُ إنك بحاجة إلى علاج وأنت لن تُخاطر بالذهاب إلى المستشفى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more