"تُخبرُني" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylüyorsun
        
    • Sen söyle
        
    • söyleyebilir
        
    • anlat
        
    • söyler
        
    • söylersen
        
    Adını bile duymadığım denizlerde avlanan İtalya'daki bir balıkçının... benim bir parçam olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles أأنت تُخبرُني أَننى جزءُ من صيّادِ سمك في إيطاليا فى محيط ما.ولم أسمع عنه قط
    - Marie'nin, Elena'ya ya bu tecavüz hikayesini kurdurduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هَلْ تُخبرُني بأنّ ماري ُساعدُت إلينا لادعاء هذا الإغتصابِ؟
    Önce evlilik sorunları çıktı, şimdi bana gırtlak kanseri olduğumu söylüyorsun. Open Subtitles في البداية أحصل على المشاكلِ الزوجيةِ، والآن أنت تُخبرُني أنني أصبت بسرطانِ الحنجرةِ.
    Sen söyle. Open Subtitles هو سَيُؤدّي إلى أيّ شئِ؟ تُخبرُني
    - Acaba diğer taraftaki yaraların ne olduğunu söyleyebilir misiniz? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني حول العلامات الأخرى فى هذا الجانبِ؟
    Bana eyalet polisine anlattgn her seyi anlat. Open Subtitles ، يَفترضُ بأنّك تُخبرُني كُلّ شيء أخبرت به الشرطةَ ...
    Jenny, ne yaptığımı söyler misin? Lütfen, söyle. Open Subtitles هو لا إستعمالَ الذي يَبْدو مثل اليومَ حكمِ مالم تُخبرُني.
    Eğer bana onun adını söylersen, senin için ailesiyle konuşurum. Open Subtitles إذا تُخبرُني اسمَه، أنا سَأَذْهبُ أَتكلّمُ إلى أبويهِ لَك.
    En başa geri dönmemizi mi söylüyorsun? Open Subtitles تُخبرُني نحن هَلْ يَعُودُ إلى مربعاً واحد؟
    Hayatının riskte olduğu bir ameliyata girerken kendi karımı göremeyeceğimi mi söylüyorsun bana? Open Subtitles أيّ شئ الذي يُسبّبُ مسمار في ضغطِ دمّها يُمْكِنُ أَنْ يَقْتلَها. أنت تُخبرُني بأنّني لا أَستطيعُ رُؤية زوجتُي الخاصةُ
    Dur bir saniye, yani sen bana sınav, makale, okuma parçaları veya o tür saçmalıkların olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles الإنتظار، إنتظار، إنتظار. لذا أنت تُخبرُني بأنه ليس هناك إختبارات، أَو مقالات،
    Artık bu herifle beraber olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles أنت تُخبرُني ذلك أنت هَلْ مَع هذا الرجلِ الآن؟
    Yoksa bu ölümün de diğeri ile bağlantılı olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles أَو تُخبرُني أنت تَعتقدُ ان هذا ذو علاقةُ إلى محل الوجبات السريعةِ القتل؟
    Buraya kaçabilmek için nakledildiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أنت تُخبرُني أصبحتَ مُحَوَّلاً هنا فقط لذا أنت هَلْ يُمْكِنُ أَنْ يَهْربَ؟
    Sen söyle profil uzmanı. Open Subtitles ماذا يَستمرُّ حقاً؟ تُخبرُني , profiler.
    Sen söyle. Open Subtitles تُخبرُني.
    Sen söyle. Open Subtitles تُخبرُني.
    Bana burada ne halt ettiğinizi söyleyebilir misin peki? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني ماذا تَفعل هنا؟
    Bu akşam için planınızın ne olduğunu söyleyebilir misiniz? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني ما خططَكَ لهذا المساء؟
    Hayatım nerede, söyleyebilir misin? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني حيث حياتَي تَذْهبُ؟
    Bana sorununu şimdi anlat. Open Subtitles حَسناً، الذي لا تُخبرُني مشكلتكَ الآن
    Acaba bana Shanti Villa'nın nerede olduğunu söyler misiniz? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني اين فيللا شانتى؟ ؟
    İlk önce iyi olanı söylersen, bu hoşuma gitmeyebilir. Open Subtitles إذا تُخبرُني الجيدون الأخبار أولاً، أنا لَنْ أَتمتّعَ به،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more