"تُرى" - Translation from Arabic to Turkish

• acaba
• merak
• görülmek
• görünmek
• görülemez
• görülebilir
• görünmekten
• görünmen
• gözlerden
• görünmeden
• olabilir ki
• görülmemeli

acaba diğer hapishanelerde daha kaç kişi bekliyor?
تُرى كم عدد المُنتظرين فى السجون الأُخرى؟

acaba bu gelen benim küçük alt komşum olabilir mi?
تُرى هل هذه جارتى الصغيرة التى تسكُن الطابِق الأسفَل؟

Şu sizin seramik şirketinde bana göre bir iş bulamaz mıyız acaba?
ألا نستطيع يا تُرى أن نجد عملاً مناسباً لى فى شركة السيراميك تلك؟

Bence çok üzücü. Başlarına ne geldi merak ediyorum.
أظن ذلك مُحزناً، أتسائل تُرى ما لحق بهم.

Benim gibi yaşlı bir kadınla görülmek istediğinden emin misin?
أواثق من أنك تريد أن تُرى مع إمرأة مسنة مثلي؟

Bu saygıdeğer ailenin ziyaretini neye borçluyum acaba? Özür dilemeye geldik.
يا تُرى ما سر هذه الزيارة من عائلة مبجلة؟

Şimdi konuşmaya çalışsak ne olurdu acaba.
ماذا سيحدث يا تُرى إذا حاولنا محادثته الآن؟

Dişlerimin arasında kalan artıklarla Briggs'in hayatını nasıl ilginç bir hale getirebilirim acaba?
تُرى ماذا أستعمل من الحطام لتتبيل حياة "بريغز".

Işıldayan kazanın içinde acaba ne var?
يا تُرى ! ماذا يوجد بداخل هذا البرميل المشع

Köpekçi Sam paltolarımıza kaç para verir acaba?
تُرى كم سيدفع (سام) الناشر مقابل معطفينا؟

Neler oluyor acaba?
تُرى ماذا يحدُث.

Eğer onlar beslenme ile bu illet hastalığın arasındaki bağı bilseydi her şey daha farklı olur muydu diye merak ettim.
يا تُرى هل ستكون الحال مختلفة لو أنهم عرفوا الصلة بين نمط الغذاء وهذا المرض المريع.

"Bu köpeği gördünüz mü?" Bulundu mu merak ettim.
هل رأيتم هذا الكلب؟ يا تُرى هل عثروا عليه؟

merak ediyorum insanlar ne der.
! تُرى ماذا سيقول الناس عن هذا السيناريو

Ama seninle beraber olmak bana birinin seni görülmek istediğin gibi görmesinin ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırlattı.
.. لكن معكِ .. يذكرني بكم هو رائع أن تُرى من قِبل شخص ما بالطريقة التي تريد أن تُرى بها

Polisle beraber görünmek istemiyorsun, ha?
لا تريد أن تُرى رفقة الشرطة صحيح ؟

ABD Tarım Bakanlığı çocuklarımıza ne yedirdiğimizin ve neye izin verildiğinin koşulsuz tek karar vericisi olarak görülemez.
وزارة الزراعة الأمريكية لا يمكن أن تُرى على أنها الملامة الوحيدة في كيفية اطعامنا لأبنائنا وما هو مسموح

Çünkü hayat; ölümün muhteşem organizmasını enfekte eden bir virüs olarak görülebilir.
لهذا، الحياة ربما تُرى على شكل فيروس تصيب الكائن السليم وتسبب له الموت.

Lütfen, Wes, okulda benimle görünmekten utanıyorsun.
رجاءً ويس أنت منحرج بأن تُرى معي بالمدرسة.

Senin başlıkla görünmen tüm her şeye yetecek diye hesaplamıştım ben.
فكّرتُ بأنّه جيّد بما فيه الكفاية بأن تُرى مرتديًا القلنسوة

Yıldızlar, gözlerden uzak bir çiçek sayesinde bu kadar güzeller.
النجوم جميلة بسبب أن هناك وردة لا يمكن أن تُرى!

Hamamböcekleri ve sıçanların görünmeden şehre girmelerini sağlıyor.
تاركة الجُرذان والصراصير تعدو عبر المدينة من دون أن تُرى

Ne olabilir ki
ما السبب يا تُرى ؟ أنا أعلم ..

O dosyalar, kesinlikle, hiç kimse tarafından görülmemeli.
لم تكن هذه الملفات لأن تُرى