"تُساعدَ" - Translation from Arabic to Turkish

• yardım
• yardımcı

Dostum, belki yardım edebilirsin.
الرجل، لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

Kelso, çirkin insanlara da yardım etmen gerekeceğinin farkındasın değil mi?
كيلسو، أنت تُدركُ أنت يَجِبُ أَنْ تُساعدَ ناسَ قبيحينَ أيضاً.

Oğlunuza yardım etmeyi istiyorsanız, onu bizimle konuşmaya ikna edin.
إذا تُريدُ حقاً أَنْ تُساعدَ إبنكَ، هنا أَقترحُ. إحصلْ عليه للكَلام معنا،

Belki polis arkadaşlarınız yardımcı olurlar.
ربما أصدقائكَ في الشرطةِ يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

Şey, biz hala yeniyiz, bu yüzden tanınmamıza yardımcı olursanız.
حَسناً، نحن ما زِلنا جدّد، إذن لو أنَّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ على نشر الكلمةِ.

Agatha'nın kurtulmasına yardım edebilirsiniz, rahibe.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ على إنْقاذ أجاثا، أخت.

Futbol izleyeceğinize yardım edebilirsiniz.
lnstead لمُرَاقَبَة كرةِ القدم، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

Bugün Kek Adam'a yardım etmiyor musun?
ألَنْ تُساعدَ بائعَ الفطيرة اليوم؟

Senin için canımı tehlikeye attım, yardım etmiyorsun.
خاطرتُ حياتَي لَك وأنت لا تُساعدَ.

Belki kız yardım edebilir.
لَرُبَّمَا هي يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

yardım etmene gerek yok imzala..ben yemeğe gelmeyebilirim
وأنت يَجِبُ أَنْ تُساعدَ. لذا، وقّعتُ الصُحُفَ و... أنا لا أَعْرفُ إذا أنا سَأكُونُ بيتاً للعشاءِ

İstersen yardım et.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

Sen de yardım edersin.
أنت يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

O Artie'ye yardım etmek için burada.
هي هنا أَنْ تُساعدَ آرتي.

yardım etmelisin!
أنت يَجِبُ أَنْ تُساعدَ!

Sanıyorum bu insanlar, karanlık tarafa geçmelerine yardımcı olması için bu yaratıklar gibi giyiniyorlar.
أعتقد لَرُبَّمَا السبب هؤلاء الناسِ يَتأنّقونَ مثل هذه المخلوقاتِ أَنْ تُساعدَ يَعتنقونَ جانبَهم المُظلمَ.

Belki tıbbi kayıtları yardımcı olabilir.
طبي لَرُبَّمَا السجلات يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ.

Sizin kimlik belirlemede yardımcı olacağınızı umut ediyoruz.
لَكنَّنا لا نَستطيعُ أَنْ نُصبحَ a اسم. نحن نحن نَتمنّى بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَ على جَعْل a هوية إيجابية.