"تُشبه" - Translation from Arabic to Turkish

• benziyor
• benziyorsun
• benzeyen
• gibisin
• benziyordu
• benzeyecekti
• benzeyeceksin

Kıyafet kalıntıları polyestere benziyor ayrıca bel kısmında lastik bulunuyor.
الآثار على الملابس تُشبه البوليستر، والحزام مطاطي.

Büyük ölçüde şu zepline benziyor. Hemen hemen aynı.
هي تُشبه إلى حدًا كبير ذلك المُطناد هُناك، هم تقريبًا نفس الشيء.

- Kollu ve yürüyen bir posta kutusuna benziyor.
إنّها تُشبه صندوق بريد مُتحرّك و لديه أيدي

Sen doktordan daha çok bir hemşireye benziyorsun.
لا بأس لكنك تُشبه الممرض أكثر مِن الطبيب

O kadar da kötü değil. Evsizden çok hippi'ye benziyorsun.
الأمر ليس بذلك السوء، إنّك تُشبه مُتتبّعي الموضة أكثر من تشبّهك بمُشرّد.

Takımına benzeyen bir önlük düşün. Yakalık olur, kravat olur, ceket olur.
تخيلي مريلة تُشبه البدلة بياقه وربطة عنق و معطف

Kusura bakma ama, kardeşim, sen Maroon 5 gibisin.
مع فائق احترامي لك يا أخي أنت تُشبه فرقة مارون فايف

Üzerimde kullandığı ekipman el koyduğumuza benziyordu.
المُعدات التي تستخدمها تُشبه المُعدات التي استحوذنا عليها

Pung Chun'un kızı Pung Chun'dan başka kime benzeyecekti?
من سوف تكون تُشبه إبنة [بونج-تشان]؟

Kime benzeyeceksin biliyor musun?
هل تعرف من أنت تُشبه الآن؟

Dışkı yumuşatıcıya benziyor. O da ikimizin arasında.
هذه تُشبه المُليّنات هذا ما يوجد بيننا

"Gül" "çöl"e benziyor. Çölde kum var.
حلوى تُشبه كلمة "صحراء" ويوجد رمل بالصحراء

Savaşmakta olduğunuz gemiler Canterbury'i havaya uçuran gemilere benziyor.
" السفينة التي تُقاتلينها تُشبه تماماً السفينة التي قامت بتفجير " كانتربيري

Hayatınız maratona benziyor.
حياتك تُشبه الماراثون.

C-4'ün başka şekline benziyor.
.إنها تُشبه أكثر (السى 4) المُتغير

Bunlar Bay Bessette'in gözlüklerine benziyor.
(إنها تُشبه نظارات السيد(بيسيت

Canavara bile benzemiyorsun. Yosun kaplı geyiğe benziyorsun.
انت لا تُشبه الوحش حتى تبدو كغزالِ مُغطى بالطحالبِ

Sen zaten uzayliya benziyorsun.
تأكد من ارتدائها - أنت بالفعل تُشبه الفضائيين -

Yakından bakınca da birazcık Andy Lau'ya benziyorsun.
و إذا نظرت بتمعنّ... تُشبه اندي لاو قليلًا.

Onun zamanında insanlar atlarla ve at arabalarıyla dolaşıyorlarmış ve sokaklar da küçük mumlara benzeyen, lambalarla aydınlatıIırmış.
لقد عاشت العصر الذي كان فيه الناس يركبون الخيول و العربات و كانت الشوارع تُضاء بمصابيح الجاز كانت تُشبه الشموع - حقًا ؟

Kullandıkları arabalar da bizimkilere benziyordu ve bu sokaklara benzeyen sokaklarda yürüyorlardı.
"صوت (هابورد)" ويقودون سيارات متشابهة تماماً, ويمشون فى شوارع تُشبه هذه الشوارع.

Kafayı bulmuş Tony Montana gibisin.
(أنت تُشبه (توني مونتانا وهو متعاطي المخدّرات

Eski el yapımı biraya benziyordu.
الرائحة تُشبه جعّة قديمة مسكوبة.