Zynga, tüketicinin sabit maliyetlere hapis kalmak istememesi sonucu yükseldi. | TED | فلقد ظهر زينقا بناء على رغبة المستهلك الذي لا يرغب ان يكون مقيد بكلفه ثابته |
Vücut ısısında değişiklik yok. 23 derecede sabit. | Open Subtitles | لا تغيرات فى درجه الحراره ثابته على 73.2 |
Altı kamera var. Dördü sabit, ikisi dönüyor. | Open Subtitles | مع ست كاميرات أربعه ثابته واثنين متحركين |
Herkes sürekli iletişim halinde olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب على الكل ان يحافظوا على قنوات اتصال ثابته |
Şimdi hareketsiz dur. Birazdan bütün dertlerin bitecek. | Open Subtitles | الآن ابقي ثابته وكل مشاكلك ستنتهي قريباً |
Dediğim gibi, ikinizle tek tek görüşüp hikayelerin tutarlı olmasından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | كما كنت اقول نحن نريد ان نلتقي بكم انتم الاثنين فرديا للتأكد ان قصتكم ثابته |
Ama arka plandaki ses sürekli ve sabit. | Open Subtitles | ولكن الضوضاء التي في الخلف ثابته في كافة الأنحاء |
Jet yakıtı, bilinen adıyla gazyağı, 40 dakikalık bir sürenin ardından 1120 °C'lik sabit bir sıcaklık üretebilen bir hidrokarbondur, ama yalnızca sürekli olarak yakıt takviyesi yapılıyorsa. | Open Subtitles | وقود الطائرات معروف كذلك بِالنفط الأبيض أو الكيروسين، وقود هيدروكربونى له درجة أحتراق ثابته وهى 1120 درجة مئويِة بعد 40 دقيقة لكن فقط إذا أستمر إمداد الوقود |
Tomografi çekilmesi gerek. Boynunun sabit durduğundan emin ol. | Open Subtitles | أعلمهم أنه يحتاج إلى صورة مقطعية احرص على ابقاء رقبته ثابته أظن أنها متضررة |
Bizkaza arabası olsun . Hiç acele, sabit hızda . ( sedye clacks ) | Open Subtitles | عندما نستخدم عربة الانعاش بدون استعجال, بخطوات ثابته |
sabit ve genişlemiş. Öğürme refleksi yok. | Open Subtitles | ثابته ومتوسعة ولا يوجد ردة فعل لا إرادية |
sabit araçlarla yeni mekanik anneme bağlanmama az kaldı. | Open Subtitles | تقريبا وسيلة أتصال ثابته تربطني بالأم الميكانيكية الجديدة |
Elleri eskiden olduğu gibi sabit durmuyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يده ليست ثابته كما كما يجب أن تكون |
Çekirdeğin derecesini sabit tutmayı unutma. Çekirdeğin derecesi sabit olmalı. | Open Subtitles | لا تنسى أن تجعلى حرارة القلب ثابته |
Kalp atışı sabit durumda. Kalp atışı gayet iyi. | Open Subtitles | نبضات القلب ثابته معدل النبضات جيدة |
Çabuk ve sabit hızda yürü . | Open Subtitles | أمشي بسرعة وفي سرعة ثابته وبيتك مجاني |
Ama sabit bir kasanın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكنّهُ ليس لخزانة ثابته لا أظن |
Oturabildiğiniz kadar hareketsiz oturmanız gerek anladınız mı? | Open Subtitles | يجب ان تجلسى ثابته قدر الامكان أتفهمين هذا ؟ لماذا ؟ |
Ama çoğunlukla sadece oturuyor veya hareketsiz yatıyor, duvara bakıyor. | Open Subtitles | ولكن فى الغالب هى تجلس أو تمدد ثابته تحدق فى الحوائط |
Bu denli tutarlı bir dürüstlük sergileyemediğim için pişmanım. | Open Subtitles | ويؤسفني أن نزاهتي لم تكن ثابته |