Sen köydeyken beş tane tilki, bir tane de aslan vurdum. | Open Subtitles | أصطدت خمسة ثعالب وأسد بينما كنت فى البلدة |
Size bel bağlayan, karşısında aslan beklerken tavşan bulur tilki beklerken kaz bulur. | Open Subtitles | يثق بكَ حينما يجب عليه أن يرى كذبك يعرف ما لديك نحن ثعالب أيها الأوز |
Bu grupta; tilkiler, böcekler, köpek balıkları, kelebekler ve tabii ki insanlar var. | TED | في هذا الصدد، لدينا ثعالب وخنافس وأسماك قرش وفراشات، وبشر بالتأكيد. |
Bu kızlar da dönüşmüş tilkiler zaten. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات هم ايضا ثعالب متحولون |
Su samurları onu sudan çıkarmışlar. | Open Subtitles | ثعالب الماء جاءت وأخذته تحت الماء حيث سيكون آمناً |
Bakın şurada bir grup sevimli su samuru varmış. | Open Subtitles | أنظروا! انهم مجموعة من ثعالب الماء الجذابة هناك |
...ümitsiz ve düzenbaz ile yüzleşecek Forest Lake Otter'ler ile. | Open Subtitles | سيواجهون ثعالب الماء لـ(فورست لايك) الفاشلين و المخادعين |
Vizonlar gibi. Her yerde. Mutfak masasında, yatağınızda, garajda. | Open Subtitles | مثل ثعالب الماء,فى كل مكان طاوله المطبخ,سريرك,الجراج |
Şimdi de biraz su samurlarından bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أريد الحديث عن ثعالب الماء |
tilki aramak için yürüyüşe çıkmıştık Di mi ortak? | Open Subtitles | ذهبنا إلى نزهه للبحث عن ثعالب أليس كذلك ؟ |
Pardon,yolda hiç tilki gördünüz mü? | Open Subtitles | عفواً، هل رأيت أية ثعالب على الطريق؟ |
Ya da tilki bulmayı beklerken kaz. | Open Subtitles | يعرف ما لديك نحن ثعالب أيها الأوز |
Tehdit yok, not yok, ölü tilki yok. | Open Subtitles | لا تهديدات ، لا ملاحظات لا ثعالب |
ve herhangi bir ayı veya tilki görmedik. | Open Subtitles | ولم نرَ دببة أو ثعالب مطلقًا |
tilki olduğumuz zaman gibi. | Open Subtitles | مثل عندما كنا ثعالب |
Haftalar geçti, hala beyaz tilkiler yok. | Open Subtitles | تمرّ الأسابيع، ولا توجد ثعالب قطبية |
Tıpkı Tama'daki tilkiler gibi, yok olup gidecekler. | Open Subtitles | انهم سينقرضون مثل ثعالب تاما |
Kuzey kutbundaki tilkiler de onlar adına avlanmaları için kutup ayılarına güvenirler. | Open Subtitles | تعتمد (ثعالب القطب الشمالي) أيضاً (على أن يقوم (الدب القطبي بالصيد نيابة عنها |
Tyne, Britanya'daki en iyi somon nehridir ve Gateshead'de su samurları var. | Open Subtitles | سمك تاين هو أفضل سمك سلمون في بريطانيا ويمكن مشاهدة ثعالب الماء في غاتيشيد |
Arabaların önünde su samurları var. | Open Subtitles | ثعالب الماء أمام السيارات |
Dünyanın en büyük kemirgeni olan kapibaralar insan boyutunda dev su samurları ve bu nehirlerin hükümdarları kaymanlar. | Open Subtitles | "الكابيبارا" أكبر القوارض فى العالم ...ثعالب ماء عملاقه بحجم الأنسان وحاكم هذه الانهار |
Unuttum. "Su samuru" kısa boylu kıllı adamlar mıydı yoksa uzun boylu kılsızlar mı? | Open Subtitles | (ام (رجل طويل وغير مشعر صغير ومشعر ، لكن هذه ثعالب ماء حقيقة ، انظري |
Şu anda, Otter'ler, maskotlarının nereye gittiğini merak ediyordur. | Open Subtitles | في هذا الوقت لابد أن (ثعالب الماء) يتساؤلون... .. إين ذهبت تميمة حظهم؟ |
Vizonlar gibi. Her yerde. Mutfak masasında, yatağınızda, garajda. | Open Subtitles | مثل ثعالب الماء,فى كل مكان طاوله المطبخ,سريرك,الجراج |
- Su samurlarından bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | - أريد الحديث عن ثعالب الماء - |
Tilkilerle baş edemiyorlar. | Open Subtitles | لم أستطع أن أجلب ثعالب |