"ثغرة" - Translation from Arabic to Turkish

• açık
• boşluk
• delik
• açığı
• gedik
• Portal
• çatlak
• hata
• boşluğu
• açığını
• deliği
• sızıntı
• açığıyla

Kurallarda açık varmış. Tek erkeklerden men edilmişim, çiftlerden değil.
هناك ثغرة, لقد طردوني من الفردي لكن ليس من الثنائي

Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu?
المحامي وأخيرا وجدت ثغرة في اتفاقية ماقبل الزواج الخاصة بك؟

Anlayacağınız, yasada kurbanların failleri affetmelerine izin vererek hapisten kurtulmak için bir boşluk vardı.
كما ترون هناك ثغرة في القانون تسمح للضحية بمسامحة الجاني وبالتالي يتجنبون السجن.

Ancak bir boşluk buldum, suçlu olmadığımı-
عثرت على ثغرة قانونية وسأطلب عدم اعتباري مذنباً

Önce şu tellerde bir delik açacağız.
أولا لابد أن نصنع ثغرة في السلك الشائك بواسطة البانجلوور

Sözleşmede açık bulmuş ve reklamıyla bir kez daha dalga geçersen o açığı tereddütsüz kullanacakmış.
إنه يقول أن لديه ثغرة فى العقد ، و إذا قمت بالمزح فى إعلان له مرة أخرى فإنه سوف يتدخل مباشرة

Onlar bir gedik bulamadıkları için saldırmıyorlar.
لا يقتحمون المكان لأنهم لا يجدون ثغرة

Clovis'te olduğu gibi, bir açık yakalayıp onu gafil avlamalıyım.
مثلما حدث مع كلوفيس , أنا أحتاج إلى إيجاد ثغرة لأفاجأهم

Ama arkadaşım müşterilerin tüzel harcamalarına erişebileceğimiz bir açık kapı bulmuş.
أي شيء عن مالكي العقارات، لكن صديقي وجد ثغرة للدخول إلى حسابات العملاء في الشركات

Kahramanlarımız Sovyet defansında bir boşluk yakalıyor.
ابطالنا يكتشفون ثغرة في الدفاعات السوفيتية

Sunduğun profilde büyük bir boşluk vardı.
اتعرف ان هناك ثغرة كبيرة بالوصف الذي قدمته هناك

Cinayet işleme kararının yarattığı duygular yatıştığı anda sizi suçu işlerken duyacağınız daha yoğun duygular bekler. Planla harekete geçmek arasında büyük bir boşluk vardır.
حالما المشاعر تورطت فى اخذ قرار القتل , هناك ثغرة كبيرة.

Bizim görevimiz buradaki Alman sınırında bir delik açmak, ve sonra bu yolu hızla geçerek, yoldaki tüm hava kuvvetleriyle birleşmek.
مهمتنا هي صنع ثغرة في جبهة الألمان الأمامية ثم نتجه إلى هذا الطريق

Plastik patlayıcı kullanarak girişte bir delik açabiliriz.
يمكِن أن نستعمل مادة متفجرة بلاستيكية لفتح ثغرة في المدخل.

Duvarda bir mücevher dükkanına giden bir delik buluyor ve öğretmenini birlikte oraya girmek için ikna ediyor.
لأنه وجد ثغرة في جدار توصل لمتجر المجوهرات وأقنع معلمه حتى يقتحم المكان معه

ama en zor yanı, açığı görmek... ve öyle bırakmaktır.
لكن من أصعب الأمور في العالم أن ترى ثغرة ولا تستغلها

- İstediği Dünya'ya gedik açabilir.
اذا باستطاعته فتح ثغرة لاي ارض يريد

Portal damarda pıhtı olmalı.
من الممكن أن تكون ثغرة في الوريد

Kuzey kutbunda buz engelde açılan her çatlak, bir yaşam kaynağıdır.
فيالقطبالشمالي، أي ثغرة في الحاجز الثلجي يمكن أن تكون حبل النجاة.

Eğer bir kere bile hata yaptıysam, eğer kimliğimle ilgili bir ipucu bile bıraktıysam, bittim demektir.
لو كان هناك ثغرة واحدة أكثر لو كان هناك فقط حقيقة واحدة أكثر اكتشفت فسيكون ذلك قاتلاً

Ve böylece sırf her iki duvarda inceleme yapmak ve bir hava boşluğu aramak üzere çok sofistike radyo antenleri kurduk.
لذلك بنينا نحن بعض هوائيات الراديو المتطورة جدا فقط لبحث كلا الجدراين والبحث عن ثغرة هواء.

Eğer birinin dünya görüşünde bir bağlantısızlığı ortaya koyarsanız, o bilgi açığını kapatmaya ihtiyaç duyarlar.
وإذا قدرت على أن تبين وجود ثغرة في رؤية أحد ما للعالم حوله فسيشعرون بالحاجة إلى أن يقوموا بسد تلك الثغرة في معلوماتهم.

Benden başka Titanic'teki koca deliği tuvalet kağıdıyla kapatıyormuş gibi hisseden var mı?
أي شخص آخر يشعر وكأنه نحاول سد ثغرة في تيتانيك مع ورق التواليت؟

Özel seçilmiş subaylar geminin elektronik verilerinde ve kontrol alanlarında sızıntı var mı diye bakıyor.
باهتمام من فريق خدمات الاختبارات التربوية يغلقون أي ثغرة ممكنة في البيانات الإلكترونية للسفينة المسيطرة على المنطقة

- Hayır, bu bütçe açığıyla ilgiliydi.
- لا , لقد كانت هذه عن ثغرة الميزانية .