Senin nefesi kokan oğlun da, o pek kıymetli torbanda delik açmış. | Open Subtitles | وولدكم كريه الرائحة أحدث ثقبًا في غطائكِ الغالي محاولًا ثقب غطاء إبنتي |
Gemilerinin gövdesinde felaket bir delik açan bir ispermeçet balinası tarafından darbe aldılar. | TED | هاجمهم حوت العنبر و أحدث ثقبًا هائلاً في هيكل السفينة |
Cam içinden yatay olarak sürüyordum; yolda cama bir delik açıyordum. | TED | طرت أفقيًا عبر الزجاج، وفي الطريق أحدثت ثقبًا به. |
Ve gidişi çetenin ortasında büyük bir boşluk bırakmıştı. | Open Subtitles | وخسارته , تركت ثقبًا في منتصف العصابة |
boşluk falan değilsin sen! | Open Subtitles | -أنت لست ثقبًا أسودًا ! |
Eğer birkaç yıldızın görünürde boş bir nokta etrafında yörüngelendiğini gözlemlersek bu bir kara deliğin işi olabilir. | TED | إن لاحظنا بضعة نجوم تدور حول نقطة يبدوا أنها فارغة، فعلى الأغلب أن ثقبًا أسودًا هو السبب. |
Onları bir düşünsene, şu an ofislerinde ter içindeler art arda sigara yakıyorlar, tırnaklarını yiyorlar ülserleri koca bir teknenin gövdesinde bir delik açacak kadar asit üretiyor. | Open Subtitles | فكّر بهم، يتعرقون في مكاتبهم يقضمون أظافرهم قرحتهم تتحول لأسيد حارق يُحدث ثقبًا في سفينتهم |
Bu şeyle buzda bir delik açıp, balık tutmaya başlayalım mı? | Open Subtitles | نصنع ثقبًا في الجليد بهذا الشيء، ثم نبدًا الصيد؟ |
Ya da dişlerinin arasına bir bıçak al. Kalbinin ortasına bir delik aç. | Open Subtitles | أو هاتي بسكينة صغيرة بأسنانك وضعيها مقابل قلبك وافتحي ثقبًا |
Nihayetinde çökecek ve ana evrende varlığını silecek bir kara delik oluşturacaktır. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}في النهاية سينهار الكونين مُشكّلين ثقبًا أسودًا قادرا على إبادة الوُجود بأسره." |
Ne yazık ki, bu kabuk küçük yengecin kendi kabuğundan daha büyük değil ve daha da kötüsü, bunda bir delik de var! | Open Subtitles | للأسف لا تتعدّى حجم الصدفة الأصلية للسرطان الصغير والأسوأ أن بها ثقبًا |
Çenesini kapamıyordu ben de boğazında delik açtım. | Open Subtitles | لم يتوقف عن الثرثرة، لذا أحدثتُ ثقبًا في رقبته. |
Fakat bizim Güneşimizin kütlesindeki bir kara delik birleşmeyi bıraksa bile tam olarak buharlaşması 10 ile 67 sene alırdı– evrenin şu anki yaşından çok çok daha uzun— | TED | لكن حتّى لو أنّ ثقبًا أسودًا في كتلة شمسنا توقّف عن النمو، فإنه سيستغرق 10 مرفوعة للأس 67 من السنوات– العديد العديد من المقادير التي تفوق عمر الكون الحالي–– حتى يتلاشى تمامًا. |
Ve belki de ardında bir kara delik bırakacak. | Open Subtitles | وربما يترك ثقبًا أسود في أعقابه |
Evet, ben de üssümde bir delik açıp beni dışarı atmasından mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | نعم، حسنًا،أنا لمأكنسعيدًاللغاية ... عندما فجر ثقبًا في قاعدتي و أخرجني منها |
Central City'nin ortasında kara delik açmadığımızdan nasıl emin olacağız peki? | Open Subtitles | وكيف نتأكد من أننا لن نفتح ثقبًا أسود في منتصف (سنترال سيتي)؟ |
Başka bir kara delik bile onu yok edemez– süreç içerisinde kütle çekimsel dalgalar adı altında birazcık enerji yayarak ikisi sadece daha geniş bir kara delik oluşturur. | TED | حتّى أنّ ثقبًا أسودًا آخرًا ليس له أن يدمّره– بل ببساطة سيندمج الاثنان ليشكّلا ثقبًا أسودًا أكبر، ويطلقا قدرًا ضئيلًا من الطاقة على هيئة (أمواج تثقاليّة) خلال العمليّة. |
Ben sende kocaman bir delik açmadan bitmeyecek ama. | Open Subtitles | -إلّا بعد أن أضع ثقبًا كبيرًا فيك . |
- Hayır hayır, siyah boşluk değilsin. | Open Subtitles | -كلا، لست ثقبًا أسودًا . |
- Sen siyah bir boşluk değilsin! | Open Subtitles | -أنت لست ثقبًا أسودًا ! |