Bildiğimiz bütün galaksilerin merkezinde devasa bir kara delik bulunur. | TED | في مركز كل مجرة نعلم عنها يوجد ثقب أسود عملاق. |
Çok ağır bir kara deliğin içine düşen daha hafif bir kara delik düşünün. | TED | تخيلوا ثقبا أسودا أقل ثقلا و هو يسقط نحو ثقب أسود آخر ثقيل جدا. |
İzolasyona karşı savaşmaya ve ailemdeki kara delikten beni korumaya karar verdi. | Open Subtitles | وأنه قرر لمكافحة العزلة وحماية لي من ثقب أسود لعائلتي. |
Ama burada Anti-de-Sitter uzayında yüklü bir kara delikten bahsediyoruz? | Open Subtitles | ولكن هل نحن نتحدث عن ثقب أسود متهم في فضاء أنتي دي سيتر؟ |
Bizim güneşimiz bir kara deliğe dönüşmeyecek. | TED | لن تتمكن الشمس من تكوين ثقب أسود بعد إنهيارها. |
Bu yüzden bir kara deliğin arkasına hiçbir şey saklayamazsınız. | TED | و بذالك لا يمكن إخفاء أي شيء وراء ثقب أسود. |
Siyah boşlukta tek başına siyah boşluk olmak gibi. | Open Subtitles | إنه الثقب الأسود الناتج عن كونك وحيدًا داخل ثقب أسود. |
Yıldız Geçidi Komutanlığı kasıtsız biçimde bir kara delikle çarpışma rotasında olan bir gezegene geçit açtı. | Open Subtitles | قيادة بوابة النجوم بغير قصد طلبت عنوان بوابة لـ كوكب كان يتعارض في مساره مع ثقب أسود |
Bir karadeliğin varlığını göstermek üzere incelememiz gereken bölge oldukça küçüktü. | Open Subtitles | المنطقة التي علينا دراستها لإثبات وجود ثقب أسود صغيرة بشكل مذهل |
Galaksimizdeki her şey, Güneş Sistemimiz de dahil bir süper kütleli karadelik etrafında dönüyor. | Open Subtitles | فكلّ شيء في مجرتنا بما في ذلك نظامنا الشمسيّ يدور حول ثقب أسود ضخم جداً |
Merkezinde ise altı buçuk milyar güneş kütleli bir kara delik var. | TED | وفي قلبها، يوجد ثقب أسود ذو 6,5 مليار كتلة شمسية. |
Karadeliklere dair bugünkü hikayem, belli bir kara delik hakkında. | TED | لذلك فإن قصتي اليوم عن الثقوب السوداء هي عن ثقب أسود محدد |
Bu bölgede oluşmuş, gezici bir kara delik, veya kozmik bir anormallik ihtimalini bile düşündüm, ama kara delik mevsiminde de değiliz. | Open Subtitles | ولكنه ليس موسم الأعاصير كما قلت ربما ثقب أسود يمر من هنا لكنه ليس موسمه أيضاّ |
- Bir gezegene geçit açtık, bir kara delik tarafından yutulmak üzere olan gezegene. | Open Subtitles | لقد إنجذبنا نحو هذا الكوكب الذى تم جذبة داخل ثقب أسود |
Yine de, kara delikten kaçan tarihteki ilk insanlarız. | Open Subtitles | لا نزال أول أشخاص في التاريخ يطيرون بعيداً عن ثقب أسود |
Yani bir kara delikten güç alıyorsa cihazı neredeyse sonsuza dek açıp çalıştırabilirsiniz. | Open Subtitles | - {\an8} أعني , إنها تستمد طاقتها من ثقب أسود {\an8} يجدر أن يكون قادراً على إبقائها نشطة تقريباً للانهائية |
Çok yoğun bir kara delikten uzak durabilmek için gereken yüksek hızdan bile çok daha büyük bir hız. | Open Subtitles | أسرع بكثير حتى من السرعة .. العالية المطلوبة للبقاء خارج "ثقب أسود" هائل |
Milyarlarca yıl önce, milyarlarca ışık yılı önce galaksinin göbeğindeki bir madde, çok büyük bir kara deliğe doğru çöktü. | TED | مواد لب المجرة انهارت مشكلة ثقب أسود هائل الحجم. |
Bir gün bir gölge görebiliriz bir kara deliğin gölgesi çok parlak bir arka plana düşebilir ama bu henüz olmadı. | TED | يمكن أن نرى يوما ما ظلا ألقاه ثقب أسود على خالفية لامعة، لكن لم نرى ذلك بعد. |
- Şimdi de siyah boşluk mu oldum? | Open Subtitles | -هل أنا ثقب أسود الآن؟ |
Monica'yla yaşamak bir kara delikle yaşamak gibiydi. | Open Subtitles | العيش مع (مونيكا) كان أشبه بالعيش مع ثقب أسود |
Bu şeyleri izlemek güneşimizin 4 milyon katında kütleye sahip Bir karadeliğin galaksimizin tam kalbinde yerleştiğinin bir göstergesi. | Open Subtitles | تُظهر مراقبة هذه الأشياء وجود ثقب أسود يفوق حجم شمسنا بـ4 ملايين مرة في وسط مجرّتنا |
Yeni galaksinin merkezinde gazlarla beslenen genç bir süper kütleli karadelik bulunmaktadır. | Open Subtitles | في وسط المجرّة الجديدة يوجد ثقب أسود يافع ضخم يقتات بالغاز |
Biz böylesi bir kara deliğin gölgesini hiç görmedik, ama kara delikler duyulabilir, görülemeseler bile. | TED | لم نستطع قط مشاهدة ظل ثقب أسود كهذا، لكن يمكن سماع الثقب السوداء، رغم أنه لم يتم مشاهدتهم. |
Astronomik ölçekte bu cidden küçük bir karadelik. | TED | علي المقياس الفلكي ذلك ثقب أسود صغير جداً |