"ثقيلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağır
        
    • ağırdı
        
    • ağırlaşıyor
        
    • yük
        
    • büyük bir
        
    • ağırlaşıyorsun
        
    İnsanlar olarak, biz elimizdeki bir nesnenin neresinin ağır olduğuna karşı duyarlıyız. TED نحن كبشر حساسون لمَ إذا كان الشيء في يدينا ثقيلاً ام لا
    İşkence ettiği insanların yüklerini taşıyor ve bu yük onun için çok ağır. Open Subtitles هو يتحمل عبء تعذيب العديد من الناس و هذا يُشكِّل عبئاً ثقيلاً عليه
    Cinayet silahınız ağır bişey, sersemleten bir kısmı bulunan dökme demir olabilir, Open Subtitles سلاح الجريمة التي تبحث عنه ربما يكون ثقيلاً ومربعاً بحافة غير حادة
    Çok ağırdı, efendim. Kutuyu merdivenden aşağı indirmeleri için üç kişi gerekti. Open Subtitles كان ثقيلاً جداً, كان من الضروري احضار ثلاثة رجال لإنزاله
    ...kederin ağır yükünü taşıyan bir aile için birkaç kelam. Open Subtitles بضعة كلمـات لعـائلة تحمل عبئاً ثقيلاً جداً
    Bu kutu içinde gerçekten köpek varmış gibi ağır. Open Subtitles حتى أن هذا الصندوق يبدو ثقيلاً كفاية ليبدو بأن كلب بداخله
    Lütfen yardım etmeyin. Hiç ağır değil. Open Subtitles أرجوكم، لا أريد أن يساعدني أحد ليس ثقيلاً على الإطلاق
    O kadar ağır bir şeyin yüzebildiğine inanmak imkansızdı. Open Subtitles من المذهل بان شيئاً ثقيلاً كهذا استطاع الطوفان
    ağır göz kapakların ve erken yaşlanan cildin bana uyku eksikliği yaşadığını gösteriyor. Open Subtitles أما أجفانك الثقيلة وجلدك الذي يشيخ قبل أوانه يخبرانني أن عليكَ ديناً ثقيلاً من النوم
    Bir gezegen, yıldız ya da Dünya gibi ağır bir şeyi uzaya koyarsanız, bu ağır şey uzayı eğer, büker. Open Subtitles لو وضعت شيئاً ثقيلاً في الفضاء, كوكب, نجم, الأرض, فذاك الشيء الثقيل سيُقوّس الفضاء ويحنيه.
    Onu kurtarmak, kurtarmaya çalışmak istiyordum ama çok ağır olmasından ve beni aşağı çekmesinden korktum. Open Subtitles أردتُ إنقاذه حاولت إنقاذه كنتُ خائفه من أن يكون ثقيلاً وحسبت أنهُ سيغرقني معه
    Bu yerçekimi yüzünden olur. ağır bir şey taşıdığınızda düşer ve bu da yerçekimi yüzünden olur. Open Subtitles و عندماً نحمل شيئاً ثقيلاً جداً و يسقط فهذا بسبب الجاذبية
    Demek istediğim merdivenler ağır olurdu onları taşımak zorunda kalsaydım. Open Subtitles انا قصدت ان الدرج سيكون ثقيلاً انا فقط اتسائل
    Çok ağır değil, kutu içinde geliyor, ıslanamaz ve bir şeyler vurabilirsin. Open Subtitles ليس ثقيلاً يأتي في صندوق ,لا يمكن ان يتبلل ,يمكن ان يضرب الاشياء؟
    Omzundaki bu yaralar birşeyler taşıdığını gösteriyor,hem de baya ağır. Open Subtitles هذه الكدمات على كتفه تُشير إلى أنّه كان يحمل شيئاً، وكان ثقيلاً.
    Git Dolly'i getir. Bu şerefsiz ağır bir şey. Open Subtitles اذهب وأحضر العربة، هذا الفرن سيكون ثقيلاً علينا
    Ceset içindeyken bu sandık ağır olacak. Open Subtitles بوجود جثة في داخله سيكون الصندوق ثقيلاً.
    Bazıları nispeten ağırdı. Open Subtitles بعضهم كان ثقيلاً بشكل لا يُصدق، و البعض كان لا يملك أيّة وزنٍ على الإطلاق.
    Uydular hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama bu ağırdı Open Subtitles لا أعرف أي شيء عن أشكالها .. لكنه كان ثقيلاً
    - Giderek ağırlaşıyor. - O zaman yukarı çek. Open Subtitles ـ أصبح ثقيلاً جداً ـ إرفعه إذاً
    - Sırtımda büyük bir yük kalktı sanki. Open Subtitles ياه أشعر وكان حملاً ثقيلاً أزيح عن كتفيّ
    Giderek ağırlaşıyorsun. Open Subtitles لقد أصبحت ثقيلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more