haftada üç kez, bu kadar geç saatte kiminle görüşüyor? | Open Subtitles | إنه في وقت متأخر ثلاثة أيام في الأسبوع. بمن يجتمع؟ |
haftada üç kez kiliseye giderdik ve annem Pazar okulunda da ders verirdi. | Open Subtitles | كنا نذهب للكنيسة ثلاثة أيام في الأسبوع حتى إنها كانت تٌدّرس في أيام الآحاد |
Emmett sağ olsun ki, haftada üç kez balığa çıkabiliyorum ve dükkan hiçbir yemi kaçırmıyor. | Open Subtitles | شركاً لـ(إيميت) يمكننى الذهاب للصيد ثلاثة أيام في الأسبوع والمتجر يسير بأفضل حال |
Haftanın üç günü aynı sweatshirt'ü giyen bir çocuk 29 yaşına kadar kimseyle yatamaz. | Open Subtitles | الفتى الذي يرتدي نفس القميص الرياضي ثلاثة أيام في الأسبوع لا يمارس الجنس حتى يصل لعمر 29. |
Aria, baban Haftanın üç günü burada ders veriyor. | Open Subtitles | إريا ، والدكِ يُدرِّس هنا ثلاثة أيام في الأسبوع |
Haftanın üç günü masa başında mahsur kalmak. | Open Subtitles | ثلاثة أيام في الأسبوع أعمل عملًا مكتبيًا |
Çok şükür Emmett var haftada üç kez balık tutmaya gidebiliyorum ve mağazada hiç problem yaşanmıyor. | Open Subtitles | شركاً لـ(إيميت) يمكننى الذهاب للصيد ثلاثة أيام في الأسبوع والمتجر يسير بأفضل حال |
Haftanın üç günü masa başında kağıt işleri ile uğraşmak... | Open Subtitles | العمل عمل مكتبي ثلاثة أيام في الأسبوع |