Yaralarına bağlı. İki, en fazla üç gün derim. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا يعتمد على مدى اصابته يمكننا القول , يومان , ثلاثة على الاكثر |
İki gün içinde, en fazla üç, bütün bu bölge suyla dolacak. | Open Subtitles | فبعد يومين أو ثلاثة على الأكثر ، هذه المنطقة كلها ستكون مغمورة بالفيضان |
üç kişi minibüste saksıları... kucaklarını alsa gene rahat olur. | Open Subtitles | يمكن أن يركب في السيارة ثلاثة على أن تكون أواني الزهور في أحضانهم وسيبقون مرتاحين |
Ayrıca o masada üç kişi oturamazsın. | Open Subtitles | إضاقةِ إلى، لا يمكنكِ إجلاس ثلاثة على تلك الطاولة |
Bayılıyorlar. En az Üç tane sokmaya çalış. | Open Subtitles | إنهن يحبببن ذلك بشدة00 حاول أن تدخل ثلاثة على الأقل0 |
Ama üçe bir kaldı. Fazla şansı olduğu söylenemez. | Open Subtitles | ولكن مع ثلاثة على واحد لا أحب احتمالاتها |
Bedensel olarak zayıf olmalarına karşın, ikisi ya da Üçü birlikte taşıdılar. | Open Subtitles | أو يتعاون أثنان أو ثلاثة على حمل مصاب رغم أن من يحملونه هم أنفسهم منهكون |
İki gün, en fazla üç gün buradayız sonra gideceğiz. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن يومين ثلاثة على الأكثر، بعدها نرحل |
Evinin ortam sıcaklığını düşünürsek iki, en fazla üç gün içinde. | Open Subtitles | حسب درجة الحرارة في شقتها، يومين، ثلاثة على الأكثر. |
İki gün, en fazla üç gün buradayız sonra gideceğiz. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن يومين ثلاثة على الأكثر، بعدها نرحل |
Tahminimizce Halifelik kuşatmasında Asima'yı iki, en fazla üç hafta korumaya yetecek kaynağımız var. | Open Subtitles | حسب تقديراتنا، لدينا الموارد لتحمل حصار جيش الخلافة لأسبوعين، ثلاثة على الأكثر |
İki dakika, en fazla üç. | Open Subtitles | دقيقتان, أو ثلاثة على الأكثر |
İki hafta, en fazla üç. | Open Subtitles | أسبوعين , ثلاثة على الأكثر .. |
Beyler, sizi daha fazla bu çemberin içinde üzmek istemem, ama bu yerde, sizin gibi eşşekleri boğazlamaktan hoşlanacak en üç kişi var. | Open Subtitles | انا اكره ان ادخل نفسي وسط النساء يا اعزائي لكن في هذه المرحلة انه في الحقيقة يوجد ثلاثة على الاقل |
Ancak kazadan, garip bulunan üç kişi sağ çıktı ve buraya, Northgate'e gönderildi. | Open Subtitles | ومع ذلكَ نجى ثلاثة على غَير العادة تمَ نقلهم إلى هنا. |
Tekrarlıyorum. üç kişi yaya olarak kubbeye geliyor. | Open Subtitles | ـ فلتجلوهم ينبطحون ـ أكرر ثلاثة على أقدامهم متجهين للقبّة |
üç kişi yaya olarak kubbeye doğru geliyor! | Open Subtitles | أرى ثلاثة على القدام يتوجّهون إلى القبة. |
Ölümcül doza ulaşmadan Üç tane yenecek şekilde ayarladım. | Open Subtitles | لقد أعددتها ليأكل كل منكما ثلاثة على الأقل كي لا تموتا جرّاء جرعة زائدة |
Bu rafta Üç tane olacaktı sanıyorum. | Open Subtitles | يراودني حدث أنه كانت ثلاثة على الرف |
Ya da akşam yemeğinde Üç tane. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | أو ثلاثة على العشاء ينبغي أن نذهب |
Pekala, üçe iki oynarız | Open Subtitles | جيد, سنلعب ثلاثة على اثنين. |
'Üçü stadyumun içinde... '... Üçü de dışarıda park halinde olan... '... servis araçlarındaydı.' | Open Subtitles | ثلاثة على الأرضية وثلاثة في عربات الخدمة الواقفة بالقرب من حافة الملعب |