"ثلاثة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • üç kişi
        
    • üç tane
        
    • üçü
        
    İnsaf et biraz. Yedi ceset, hastanelik üç kişi, yıkılan bir bina. Open Subtitles كفاك ، سبع أموات ، ثلاثة في المستشفى ، و تذمر مبنى
    Kurallara göre devriye arabasına sadece üç kişi koyulduğu için destek kuvvet çağırdım. Open Subtitles وتعلمون طلبت الدعم لأن القواعد تقول بامكانك أن تضع ثلاثة في سيارة بترول
    Onlar iki kişi. Ahbapları varsa üç kişi olmamız iyi. Open Subtitles هناك راعيا بقر، يستحسن أن نكون ثلاثة في حالة أن لديهم أصدقاء
    Bir defasında üç tane sokmuştum, değil mi? Open Subtitles مع ذلك استطعت أن أوصل ثلاثة في احدى المرات
    İki veya üç tane kızı yanına alman hiç zor değil... Open Subtitles و ليس بالأمر الجلى أن تكون مع فتاتين ...أو حتى ثلاثة في نفس الوقت و فقط
    Yani, 1900 yılında Amerikalıların yüzde üçü zihinsel anlamda çaba gerektiren işlerde çalışıyordu. TED حسنا، في عام 1900، ثلاثة في المئة من الأميركيين مارسوا المهن التي تتطلب المعرفة.
    Dördü bir ikiz yatakta uyuyor, ve üçü çamur üzerinde ve muşamba yerde uyuyorlar. TED ينام أربعة في سرير مزدوج، وينام ثلاثة في أرضية من الطين ومشمع.
    Onlar iki kişi. Ahbapları varsa üç kişi olmamız iyi. Open Subtitles هناك راعيا بقر، يستحسن أن نكون ثلاثة في حالة أن لديهم أصدقاء
    Haydi, yedi ceset var, üç kişi hastanede, bir bina mahvoldu. Open Subtitles كفاك, سبعة جثث ثلاثة في المستشفى و مبنى مدمر
    Test edilmemiş deneysel ilaçlar bir tarafa, bir odada üç kişi kalmak mı? Open Subtitles أدوية تجريبية غير مختبرة تعتبر مقبولة، لكن كل ثلاثة في غرفة؟ هذا همجي!
    Bazen iki ya da üç kişi aynı anda. Open Subtitles أحيانا اثنان أو ثلاثة في وقت واحد
    Zaten üç kişi bir yatakta yatmayacağız. Open Subtitles لن نكون ثلاثة في سرير واحد، بعد الآن.
    - Evet, herkes bir odada iki ya da üç kişi yaşıyor, ve sen tek başına süslü bir yerde yaşıyorsun. Open Subtitles -نعم, الجميع يعيش.. كُل أثنين او ثلاثة في غرفةِ وانت تعيش في ذلك المكان الخلاب بمفردك
    Bundan beş sene önce Phoenix'de üç kişi öldürmüş. Ondan da beş yıl evvel Albuquerque'da üç kişi öldürmüş. Open Subtitles و ثلاثة في (فونيكس) قبل ذلِكَ بخمس أعوام و ثلاث في (البوكيركي) بخمس أعوام قبلَ ذلِكَ
    Juliet'le çoktan üç tane kek yedim bile. Open Subtitles لقد تناولت ثلاثة في منغوليا مع جوليا
    Bir tane öldürüyorsun, üç tane olarak dönüyorlar. Open Subtitles كلما قتلت صرصوراً ظهر لك ثلاثة في محله
    - Bunun dünyada sadece üç tane olduğunu okumuştum. - Evet. Open Subtitles -قرأت أنه لا يوجد إلا ثلاثة في العالم كله
    Dünyada sadece üç tane var. Open Subtitles أجل. هناك فقط ثلاثة في العالم.
    - Bir kısmını çıkardınız. Kaçı kaldı? - üçü çıkarıldı, sekiz kaldı. Open Subtitles كم بقي منهم ثلاثة في الخارج وثمانية في الداخل
    üçü Vallejo'da, bir tanesi de Berryessa'daki taksi. Hepsi bu. Open Subtitles هناك ثلاثة في فاليخو واحد في بيريسيا، وسائق الأجرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more