| Günde iki üç farklı kadın oda anahtarlarını avucuma sıkıştırıyor ve bu yüzden sanırım çok fazla kadınla beraber oldum, evet. | Open Subtitles | انهن يضعن مفاتيح غرفهمن فى يدى مرتين او ثلاثه فى اليوم نساء مختلفات اذا , انا اعتقد انى أبلى حسنا .. |
| İkinci fazın sonunda genelde üç gün içinde ölüm gerçekleşiyor. | Open Subtitles | عندما تحدث المرحله الثانيه يكون الموت فى يومان او ثلاثه. |
| Ya iki adam vardıysa? Ya da üç adam? Tuzak kurup kaçacak mıyız? | Open Subtitles | ماذا لو كان لا زال هناك شخصين أو ثلاثه أنبتلع الطعم و نغادر.. |
| Bobby, Warner Bros. ile üç filmlik anlaşma yapmamı sağladı. | Open Subtitles | بوبي جاءت لي بعقود ثلاثه أفلام من شركه وارنز برازرس |
| ~ Bir, İki, üç ~ ~ "ÖLDÜRMEK" Kadar Kolay! | Open Subtitles | واحد, إثنان, ثلاثه إنه فى مثل سهولة إقتل إقتل إقتل |
| Hatırlıyorum da o gece bana şu bıraktığın üç mesaj yüzünden oradaydım. | Open Subtitles | والذي أستطيع قوله بأن ثلاثه رسائل صوتيه مسجله طلبتني في هذه الليله |
| Açıkçası üç gün uzakta olduğumuz için kasetleri falan değiştiremedik. | Open Subtitles | ولأننا كنا غائبين لمدة ثلاثه ايام لم نستطع تغير الأشرطه |
| Pekala. Şunlardan günde üç kez ikişer tane iç, iyi olursun. | Open Subtitles | حسنا خذ اثنتين من هذه ثلاثه مرات يوميا و ستكون بخير |
| Bu konu hakkında önceden onu azarlamıştım! Üçte üç. O bir canavar! | Open Subtitles | لقد قلت له في وقتً سابق ثلاثة من ثلاثه , انهٌ وحش |
| İçeri giriyoruz. üç kişi önde bir kişi arkada olacak. | Open Subtitles | سوف نذهب , اريد ثلاثه فى الامام وواحد فى الخلف |
| Bu mülkü Çinli bir adamdan satın aldım, üç buçuk sene önce falan. | Open Subtitles | لقد اشتريت المنزل من رجل صيني هذا من حوالي ثلاثه سنين و نصف |
| Benim üç çocuğum var, sen de buna vuruyorsun amına koyayım. | Open Subtitles | أعني, لدي ثلاثه أولاد في المنزل وأنت تسير بعمق في هذا؟ |
| Hicks, üç kişi öldü ve ofisimizden gelen bir arama yüzünden ölmüş oldular. | Open Subtitles | هيكس ، هناك ثلاثه اشخاص ماتوا وقاموا بربطنا بمقتلهم عبر الاتصال من مكاتبنا |
| Tavşanların üç göz kapağı olduğunu ve dişlerinin hep büyüdüğünü biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين ان الارانب لها ثلاثه جفون؟ واسنانهم لا تتوقف عن النمو |
| 5 dakikaya yakın Paris'tesiniz ve şimdiden üç adam öldü. | Open Subtitles | بالكاد لبثت خمسه دقائق في باريس وقتل ثلاثه رجال بالفعل |
| Brian ve arkadaşı bir cinayette ihmalkârlık yüzünden üç hafta evvel suçlu bulundu. | Open Subtitles | براين وصديقه روجر وجدو انفسهم مذنبين بالتهاون في جريمة قتل منذ ثلاثه اسابيع |
| Ve yüzyıllardır devam eden insan baskısından sonra, Karayip resifleri şu üç sondan biriyle karşılaşmıştır. | TED | وبعد قرون من الجهد البشري، فقد إجتمعت الشعاب الكاريبية بواحد من ثلاثه مصائر. |
| Sekiz saniye, yedi, altı, beş, dört üç, iki, bir, haydi! | Open Subtitles | ثمان ثوانى,سبعه ,سته,خمسه,أربعه ثلاثه,أثنين, واحد |
| Üç: Mafyayı durdurmanın tek yolu işledikleri cinayeti yanlarına bırakmamak. | Open Subtitles | ثلاثه الطريق الوحيده للتغلب على العصابه هى الا نتركها تفلت من العقاب بجريمه القتل |
| Gerçekte tecrübelerimiz bize göstermişti ki o günlerde atılan her yüz bombadan yalnızca üçü, hedefin 8 km. yakınına düşüyordu. | Open Subtitles | الحقيقه أنه فى تلك الأيام وهو ما تم أثباته ثلاثه من كل مائة قنبله سقطت فى نطاق 8 كيلومترات من الهدف |
| Sanırım böylece sayı üçe düşer. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يضيق نطاق المنافسه الى ثلاثه |
| Çavuş, birinci, üçüncü ve beşinci bölümdekilerin yarısı kuzeye geçsin. | Open Subtitles | رقيب بورن أريد كل رجل آخر من الأقسام الأولى.. ثلاثه و خمسه يكملون الحائط الشمالى |
| - üç rakibinden bahsetti-- - Dr. Daniels? | Open Subtitles | لقد حددت ثلاثه من منافسيها دكتور دانيلز؟ |
| Üçte mi yoksa Üçten sonra mı atacağız? | Open Subtitles | نرميه عند ثلاثه أو قبل ثلاثه ؟ |
| üç mü? Gemiye nasıl soktun onları? | Open Subtitles | ثلاثه ، كيف أستطعت أن تحملهم على السفينه ؟ |