Burada yaptığımız şey, birçok kişisel zevki ve karakteri, elimizden geldiğince harmanlamak ve üç boyutlu olarak sonuçları yazdırmak. | TED | هنا، نحن ننتج الكثير من الأذواق الفردية والشخصيات في التصميم، في أي مكان نستطيع، ونطبع النتيجة بطابعة ثلاثية الأبعاد. |
Arabalar, üç boyutlu nesnelerdir. sabit bir konum ve hıza sahiplerdir. | TED | السيارات هي مجسمات ثلاثية الأبعاد حيث لديها موقع و سرعة تابتين |
Bir keresinde, bütün akşam üç boyutlu gözlük takan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | ذات مرة، خرجت مع رجل كان مرتدياً نظارات 'ثلاثية الأبعاد' الليلة بأكملها. |
Harika becerilmiş bir üç boyutlu yapının... gündelik hayatımızda fark edilmesi imkansızdır. | Open Subtitles | شبكة ثلاثية الأبعاد محكمة النسيج كهذه ستكون مًستحيلة الملاحظة في حياتنا اليومية |
Ve baktığımda, yakın bir gelecekte Holografik video konferansların da mümkün olduğunu görebiliyorum. | TED | ويمكنني أن أغلق عيني قليلا وأرى أجهزة نقل صور ذاتية ثلاثية الأبعاد في مستقبلنا القريب. |
Bu beynin önüne bir hologram yerleştireceğim ve ışık demeti içinden çıkacak. | TED | سنضع صورة ثلاثية الأبعاد أمام هذا الدماغ وسنجعلُ تيارًا ضوئيًا ينبثق عنه. |
Bunlar, iki üç milimetre hassasiyetinde üç boyutlu gerçek nokta bulutları. | TED | هذه نقاط حقيقية ثلاثية الأبعاد بدقة إثنان إلى ثلاثة ميليميترات. |
Buradaki verileri çok kesin ve detaylı üç boyutlu modeller geliştirmek için kullanabiliriz. | TED | وبالطبع يمكن أن تُستعمل البيانات لتطوير نماذج ثلاثية الأبعاد دقيقة ومفصلة للغاية. |
Bunu üç boyutlu olarak baldırına yazdırdık. | TED | طبعنا ذلك بطابعة ثلاثية الأبعاد إلى ما سيصبح جلده. |
Bu noktada üç boyutlu baskı hayli ilginçleşiyor, | TED | وذلك حيث تصبح الطباعة ثلاثية الأبعاد مثيرة للاهتمام حقاً، حقاً. |
Sadece üç boyutlu resimlerimden birinin fotoğrafı. | TED | إنها مجرد صورة واحدة من لوحاتي ثلاثية الأبعاد. |
Şu anda gördüğünüz ve duyduğunuz her şey üç boyutlu görüntü ve muhteşem bir ses düzenine sahip. Ama bu sadece bir başlangıç. | TED | وهو يُعرض برؤية ثلاثية الأبعاد وتقنية الصوت المحيطي لما تشاهده وتسمعه الآن، ولكن هذه مجرد بدايته. |
Bu dünyaların birinde yaşıyoruz ve bunu sadece bir sayfa olarak gösterebilirim, ama bu gerçekten üç boyutlu. | TED | نعيش في أحد هذه العوالم , و أستطيع عرضها فقط كورقة و لكنها في الواقع ثلاثية الأبعاد |
Ana panelde, sensörler ağaçların yanından geçtikçe bahçedeki her ağacın yeniden üç boyutlu olarak oluşturulmasını görüyorsunuz. | TED | وعلي الشاشة الرئيسية ترون بنية ثلاثية الأبعاد لكل شجرة في البستان حينما تعبر منها أجهزة الإستشعار. |
Ama benim en sevdiğim proje 15 sene önce ilk doğru, üç boyutlu yeraltı yüzeyinin haritasını yapan ekibin bir parçası olduğum zamandı. | TED | ولكن مشروعي المفضل كان قبل أكثر من 15 عاما، عندما كنت جزءا من الفريق الذي قدم أول خريطة دقيقة ثلاثية الأبعاد لسطح جوفي. |
Bu üç boyutlu modelleri yalnızca turist fotoğraflarıyla inşaa etmediğimizi düşünüyor olabilirsiniz ve haklısınız da. | TED | قد تفكرون، لم نقم بإنشاء هذه النماذج ثلاثية الأبعاد بواسطة الصور السياحية فقط، وهذا صحيح. |
Ve mikro kontrolörlerle kontrol edebiliriz ve tam hacimli, 256 LEDle üç boyutlu görüntü oluşturabiliriz. | TED | ونستطيع التحكم بذلك عن طريق المعالجات ونحصل على شاشة عرض حجمية ثلاثية الأبعاد بـ 256 صمام فقط |
Ve yüz organlarından biri 20 nanometre civarında, ve bu bir karmaşık üç boyutlu yapı. | TED | وذاك كانت له ميزة الأحجام وصولا إلى حوالي 20 نانومتر، وهي بنية ثلاثية الأبعاد معقدة. |
Karmaşık üç boyutlu bir yapının inorganik sistemlerde kendiliğinden birleşmesini sağlayabilir miyiz? | TED | هل بإمكاننا الحصول على بنية ثلاثية الأبعاد معقدة ومجمعة أوتوماتيكيا في أنظمة غير عضوية؟ |
Bunun sonuna gelindiğinde, altıncı paradigmaya geçeceğiz, üç boyutlu kendi kendini düzenleyen moleküler devreler. | TED | حين يصل ذلك إلى النهاية سننتقل إلى النموذج السادس دوائر جزيئية ثلاثية الأبعاد ذاتية التنظيم |
AK: Karşınızda Holografik Jeff Norris. | TED | أ.ك: هذا جيف نوريس كصورة ثلاثية الأبعاد. |
hologram burada, yeşil ışık geçiyor, işte bu da beynimiz. | TED | صورة ثلاثية الأبعاد هنا وضوء أخضر يتخللها، هذه هي أدمغتنا، |