İki yürüyüşçü yarım saat önce şüpheliyi ve yeğenini görmüş. | Open Subtitles | متجولين بالجبل ربما لمحا المشتبه وإبنة أخته قبل ثلاثين دقيقة |
Bloomingdale's'de alışveriş yapmak için yarım saatiniz var. | Open Subtitles | لديكم ثلاثين دقيقة فقط للتسوق في غلومندال |
yarım saat içinde sizi ofisimde görmek istiyorum Bay Clemens. | Open Subtitles | أريد رؤيتك عندي في ثلاثين دقيقة يا سيد كليمنس |
Soğuk taş altında otuz bir gün yatmış, uykuda terlemiş bol zehir yapmış kurbağayı da afsunlu kazana katalım hepsini karıştırıp, güzelce kaynatalım. | Open Subtitles | ضفدع طين قضى ثلاثين يوماً نائماً تحت صخرة باردة ثم خرج من جلده السم كالعرق .. سيكون أول من ينزل في هذا القدر |
Sen zenginsin, ben fakirim... Sana otuz bin dolar veririm. | Open Subtitles | انت رجل غني وانا رجل فقير ساعطيك ثلاثين الف دولار |
O dönemlerde 30 tane hikaye anlatıcısına sahip olup onları dahi değiştirebilirlerdi. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم كانوا يجمعون ثلاثين قصّاصاً، حتى يمارسون تغيير القنوات قائلين: |
Otuzuncu günü dolan başka kimse? | Open Subtitles | أي شخص آخر؟ ثلاثين يوما؟ |
Ama yarım saat önce hayat şarkımı değiştirdim. | Open Subtitles | لكنى قمت بتغيير مسار حياتى منذ ثلاثين دقيقه مضت |
Toplam 31,90. En geç, yarım saatte gelir. | Open Subtitles | الحساب 31,90 دولار يصلك الطلب في ثلاثين دقيقة أو أقل |
Toplam 31,90. En geç, yarım saatte gelir. | Open Subtitles | الحساب 31,90 دولار يصلك الطلب في ثلاثين دقيقة أو أقل |
Miami Limanı'na girmek için yarım saatiniz var. Miami Nehri'ni çıkın. 15 dakika sonra... | Open Subtitles | بعد ثلاثين دقيقة من الآن سنلتقي بكم عند نهر ميامي و بعد خمسة عشر دقيقة |
Çünkü benimle yarım saat önce buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | أنه من المفترض أن يقابلني . هنا منذ ثلاثين دقيقة مضت |
Tamam, seni hemen giydirelim, yarım saate bir toplantı var. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن نجعلك ترتدى ملابسك لدينا إجتماع بعد ثلاثين دقيقة |
Otobüsün kalkmasına yarım saat var. | Open Subtitles | ثلاثون دقيقة. الأوتوبيس سيرحل بعد ثلاثين دقيقة. |
yarım saat kadar önce, FBI son biyolojik silah tüpünü ele geçirmeyi başardı. | Open Subtitles | قبل أقل من ثلاثين دقيقة نسقت المباحث الفدرالية لاستعادة اَخر قنينةً من السلاح البيولوجي |
Harika şey şu ki bu fabrikalarda 30 yıl boyunca verimlilik artmadı. otuz yıl. | TED | والشيء المدهش أن الإنتاجية لم تزيد في تلك المصانع لمدة 30 عاماً. ثلاثين عاماً. |
Ama biz, gelişmekte olan ülkelere kriz oluşturan teknolojiler ve düşünme yolları verdik. Burası Bolivya. otuz yıl içindeki değişimi. | TED | ولكننا أعطينا الدول النامية الوسائل التكنولوجية وطرق تفكير فخلقوا هذه القضية. هذا في بوليفيا على مدى ثلاثين عاماً |
Babamın toplumda kontrol mekanizması olan ilk işinin üzerinden otuz yıl geçti. | TED | مرّت ثلاثين سنة منذ أن أستلم والدي عمله كحارس للعبة المجتمع. |
Bir tane 30'larımda, bir tane 40'larımda yaşadıktan sonra şimdide 50'lerimde üçüncü bir tane. | Open Subtitles | انتابتـني واحدة و عمري ثلاثين, و أخرى في الأربعين و الآن أعاني من أزمة ثالثة في الخمسين |
otuz dakika. Bazı sesler çıkarırım. Ve sen de bana bir tane garip şey söyleyebilirisin. | Open Subtitles | حسناً ثلاثين دقيقه و سوف إصدر بعض الاصوات و تستطيع ان تقول لي شئ غريب |