Küçükken üç köpeğim vardı ki hepsi de beni severdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرًا ، كانَ لدي ثلاثُ جراو ولقد أحبتني |
Ondan uzak dur! üç adım geri! | Open Subtitles | اخطي بعيداً عن الصندوق ثلاثُ خطىً للوراء |
Amerikan Hava Üssü'nde bir haftada üç ölüm. | Open Subtitles | ثلاثُ وفيات في القاعدة الجوية الأمريكية في غضون أسبوع |
Sayın Başkan, tanılan süreden üç dakika geçti ve hala ortada mevcut bir panzehir yok. | Open Subtitles | فخامةَ الرئيس، مرّت ثلاثُ دقائقَ على الموعد و لم يظهر التّرياق |
Bir öğrenciye vurmanın cezası en az üç hafta askıya alınmadır. | Open Subtitles | عقوبة ضرب طالب هي بحدٍ أدني ثلاثُ أسابيع إيقاف. |
üç barış elçisinin cesedi boğazları kesilmiş bir şekilde elçilik bu sabah açılırken bulunmuş. | Open Subtitles | وُجدتْ ثلاثُ جثثٍ لسفراء سلام زائرين عندما فتحوا مركز السلام صباح اليوم، و أعناقهم منحورة. |
Birincilik maçına geç kaldığımı ve ondan sonraki üç sezonda da aynı şeyin yaşandığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أني كنتُ متأخرة عن لعبة السكواش تلك الليلة وفوت ثلاثُ لعبات اخرى لاًحقا ذلك الموسم |
Bu hafta yer altı dünyasında çok garip şeyler oldu. Birbiriyle bağlantılı üç cinayet oldu. | Open Subtitles | ثمّة الكثير من التذمرات فى العالم هذا الإسبوع ثلاثُ جرائم قتل ذات صلة، كُلها فى منطقة واحدة |
üç dakikaya kapatırım, kimse buraya geldiğimi bile anlamaz. | Open Subtitles | ثلاثُ دقائق وأنتهي، ولن يعرفُ أننا قمنا بالدخول. |
Beş dakika burada duruyorlar, üç saat burada. | Open Subtitles | خمسُ دقائق في مكانٍ ما، و ثلاثُ ساعات في مكان آخر. |
Sonuç itibariyle, ekim alanına göre buğdaydan üç kat daha fazla ürün verir. | Open Subtitles | فـ إن المحصولَ لمنطقةٍ معينة ثلاثُ مراةٍ أكثرَ من محصولِ القمح |
üç kadının Amerikan Ordusu'na karşı gelmesi bir anlam ifade etmez. | Open Subtitles | ثلاثُ نساء ضدّ جيش الاتحاد لا يساوي شيئاً |
üç ilçe ötede küçük bir uçak araziye çakıldı. | Open Subtitles | ثلاثُ أقاليم أنتهت, سفينةُ فضاء تحطمت في الأرجاء |
üç böbrek ikisi solda, biri sağda. | Open Subtitles | ثلاثُ كِليات اثنان على اليسار وواحدة على اليمين |
üç defa son dua töreni için papaz çağrılan bildiğim bir tek ben varım. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد الذي أعرفه الذي أعطوني ثلاثُ عمليات |
- Sadece üç saniye-- Callen? Sam? | Open Subtitles | إنَّ كلَّ ما أريدهُ هو ثلاثُ ثوانٍ كالين؟ |
Aşağıda üç ceset var ve ana evde de bir düzine kadar. | Open Subtitles | هناك ثلاثُ جثثٍ هنا بالأسفل و مجموعة كبيرة بأعلى المنزل |
Kendi kendime "üç basit adımla, büyük çözüme ulaşacağım." | TED | و قلتُ لنفسي، " ثلاثُ خطوات بسيطة لحل رائع وجدير بالملاحظة." |
üç saatin sonunda tek söylediği şu... | Open Subtitles | ثلاثُ ساعات وكل ما لدينا حتّى الآن: |
NPA'ya üç dakikadan az kaldı. | Open Subtitles | .. بقيَ ثلاثُ دقائق على وصولنا للمقرّ |
Onların 6 metre yükseklikte tavanları, bizim de 8 santim mermerimiz var. | Open Subtitles | لديهم سقف من 20 قدم والأرضية هنا ثلاثُ إنشاتٍ من الرخام |