Doğru olan tek şey varsa o da seni sevdiğim ve sana asla zarar verecek Bir şey yapmayacağımdır. | Open Subtitles | لو كان ثمة أمر واحد أكيد فهو أنني أحبك , و لن أفعل أبدا أي شئ يتسبب في إيذائك |
Bu işi ondan aldım. Bir şey daha. Programlanmış çeşitli frekanslar var. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد آخر تمت برمجة نطاق للترددات |
Onu bugün neşelendirecek Bir şey varsa ancak piyangodan çıkacak bir ceset olur. | Open Subtitles | إن كان ثمة أمر واحد سيسري عنه اليوم هو اكتشاف جثة في "صندوق الحظ" |
Yalnız Bir şey anlamadım. Lindsey dosyası için yardım istemiştim, bu değil. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد لا أفهمه طلبت المساعدة لحلّ قضية (ليندسي) لا هذه |
Bir şey işe yarayabilir ama çok tehlikeli. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد قد ينجح، ولكنه... في غاية الخطورة |
İlgilenmem gereken son Bir şey var. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد آخر أود الانتهاء منه |
- Wouuu! Size söylemediğim Bir şey var beyler. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد لم أخبركما به |
Tek Bir şey, Omar. Stinkum'u vurmak, bizim işi berbat etmek demek. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد يا (عمر)، مقتل (ستينكوم) يسيء إلى قضيتنا |
Bir şey daha. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد بعد |
Yalnız beni rahatsız eden Bir şey var. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد يستمر بإزعاجي |
Bir şey daha vardı. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد فقط |
- Sadece tek Bir şey istiyorum. - Nedir? | Open Subtitles | ثمة أمر واحد أريده - ما هو؟ |
Sadece Bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | إسترخ ثمة أمر واحد فحسب - |
Yalnız Bir şey var. | Open Subtitles | ثمة أمر واحد |