Yaban domuzları yılın bu zamanlarında çok değerli bir av. | Open Subtitles | يُعتبر الخنزير الوحشيّ صيداً ثميناً في هذا الوقت من العام |
Çok değerli zamanımızı kaybediyoruz. | Open Subtitles | انها خدعه واضحة , سيدى الرئيس نحن نهدر وقتاً ثميناً |
Çok değerli zamanımızı kaybediyoruz. | Open Subtitles | انها خدعه واضحة , سيدى الرئيس نحن نهدر وقتاً ثميناً |
Afrika tarihi boyunca ne zaman kıymetli bir madde bulunsa... | Open Subtitles | ذلك هو تاريخ افريقيا عندما يجدون شيئأً ثميناً |
İkimiz de kıymetli şeyler kaybettik ama geri alabiliriz. | Open Subtitles | ,كلانا خسر شيئاً ثميناً ولكن نستطيع إسترجاعه |
İçinde pahalı bir kitap olduğunu bilemezdim. | Open Subtitles | لم تكن لديّ وسيلة أعرف بها أنّ كتاباً ثميناً بالداخل |
Yanlarında bir dolu cam olan on adam yolladı ama onlar değerli camları göle atacak kadar aptaldılar. | Open Subtitles | لقد أرسل عشرة رجال بالزجاج. لكنهم ليسوا أغبياء ليقذفوا شيئاً ثميناً كهذا في البحيرة. |
Böyle değerli bir şeyi geri getirebilecek çok az kişi vardır. | Open Subtitles | إنه لمن النادر أن يعيد أحدهم شيئاً ثميناً كهذا؟ |
Ve bu anahtar her neyi açıyorsa, içinde değerli bir şey var. | Open Subtitles | وأياً ما يفتحه هذا المفتاح هناك شيئاً ثميناً داخلة |
Gerçek yaşam daha iyiyken neden değerli zamanımı rüya görerek harcayayım? | Open Subtitles | لم أضيع وقتاً ثميناً بالحلم بينما الاستيقاظ أفضل بكثير؟ |
değerli zamanımı şöhret ve zenginlik peşinde.. | Open Subtitles | اهدرت وقتاً ثميناً مع أبن وزوجه أحببتهما للغاية |
Burada değerli zamanımızı kaybediyoruz, millet. | Open Subtitles | نحن نُهدر وقتَاً ثميناً هنا , يا رجال ربما يجب أن تبقى هنا |
Onu kafamdan attım mı, atmadım mı bilmem ama değerli vücut sıvımı bütün yatak odana boşalttım. | Open Subtitles | لا اعرف إذا أخرجتها من نظامي ولكني فرغت سائلاً جسدياً ثميناً في كل أنحاء غرفة نومك الاحتياطية هناك |
Çünkü biz içkimizi yudumlarken adamların mahzeninden çok daha değerli bir şeyi çıkarıyorlar. | Open Subtitles | لإننا حين كنّا نستمتع بشرابنا أخذ رجالي شيئاً ثميناً من قبوك. |
İş çok değerli bir sanat eseri ise herhangi bir şey hakkında endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | ستجدَ عملاً فنياً ثميناً لايجب عليكَ أن تقلقَ بشأنهِ |
Ama bu adam senden çok değerli bir şey aldı zaten. | Open Subtitles | ولكن هذا الرجل قد أخذ منك بالفعل شيئاً ثميناً للغاية. |
Bu kadar değerli bir şeyi ortalıkta bırakamazsın. | Open Subtitles | لا تتركي شيئاً ثميناً في الجوار هكذا فقط |
Çok kıymetli ve bulunması zor bir şey bile olsa onu bulup sana getirir. | Open Subtitles | هوَ يريدُ أن يتحصّل على ذلك منك حتىَ ولو كان شيئاً ثميناً وصعباً إيجادهُ، صحيح؟ |
O yakutlar gerçekse, o küpe çok kıymetli olabilir. | Open Subtitles | إن كانت أحجار الياقوت حقيقية، قد يكون قرطاً ثميناً جدّاً. |
kıymetli vaktimizi harcıyoruz, müfettiş. | Open Subtitles | نحن نضيع وقتاً ثميناً ايها المفتش |
O kız şu anda emniyet teşkilatına hizmet edip, pahalı şaraplar içiyor. | Open Subtitles | إنها تفرض القانون الآن و تشرب خمراً ثميناً |