Bir buçuk milyon, güçlü öküz başlı Afrika antilobu çevresindeki tüm canlıları etkiler. | Open Subtitles | مليون ونصف من الـ(ثياتل) تؤثر على حياة كل من حولهم |
Ama öküz başlı antiloplara su ve yiyecek aramak için çıktıkları aralıksız göçlerinde yardımcı olacak muhteşem özellikler bahşedilmiştir. | Open Subtitles | لكنّ الـ(ثياتل) قد وُهبت بطريقة رائعة بحياة هجرة لا تنتهي في البحث عن العشب والماء |
öküz başlı Afrika antilobu sürüleri, kuzeye Kenya'daki Masai Mara ulusal parkına göç edecek orada, yağmurlar yeniden yağmaya başlayana kadar kalacak ve tekrar Güney düzlüklerine dönecekler. | Open Subtitles | قطعان الـ(ثياتل) تهاجر شمالاً نحو (محمية (مازاميرا) في (كينيا هنالك ، فإنها تتراوح لعدة أشهر حتى |
öküz başlı Afrika antiloplarının aksine Masai zürafaları göç etmez. | Open Subtitles | خلافاً للـ(ثياتل)، زرافات ماساي) لا تحتاج لأن تهاجر) |
Yıl boyunca ve göç süresince çeyrek milyon öküz başlı Afrika antilobu ölecek. | Open Subtitles | خلال العام، وبطبيعة حال الهجرة العظيمة (ربع مليون من الـ(ثياتل |
Sanki dışarıda göç eden sürülerin ayrıcalıklı kuzenleriymiş gibi kraterin sınırları içindeki zebra ve öküz başlı Afrika antilobu sürülerinin tek yapması gereken şey, bir otlaktan diğer birine geçmektir. | Open Subtitles | مثل أبناء العمومة المميزة المهاجرة بالقطعان للخارج الـ(ثياتل) والـ(حمر الوحشية) داخل جدران الحفرة تحتاج فقط إلى التجوّل من مرعى إلى آخر |