Güneydeki bütün bölgeler sizde kalabilir ama Teb ve bağlı olduğu Nil Nehri daha fazla Mısır kurallarına göre yönetilemez. | Open Subtitles | وكل المناطق الجنوبية تبقى لكم ولكن ثيبز والنهر العظيم الذي تقع على عاتقه لن يحملوا بعد الآن ثقل الحكم المصري |
Narbo'dan Teb'e kadar geceleri ismimi haykıran kızlar var. | Open Subtitles | هناك نساء من ناربو إلي ثيبز يصرخون باسمي في الليل |
Yakında Teb'in geri kalanını tufan gibi patlatacak. | Open Subtitles | قريباً, سوف ينفجر بقوة مثل الفيضان عبر بقية ثيبز |
- Vezir, ailenin Teb'e geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرني الوزير ان والديكِ قد اتوا إلى ثيبز |
Thebes Caddesi 8 numara. | Open Subtitles | (8 شارع دي ثيبز) |
Bu arada, Teb'in lezzetleri misafirim olduğun sürece senin olacak. | Open Subtitles | بالوقت الحالي, متعة ثيبز سوف تكون لك ما دمت تبقى كضيفي |
- Teb'e geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | علينا العوده إلى ثيبز تستطيع ثيبز الإنتظار |
Teb'e girdiğimizde zafer senin olacak. | Open Subtitles | عندما نقود إلى ثيبز سيكون المجد لك |
Yokluğunda, hastalık Teb'e komple yayıldı. | Open Subtitles | خلال غيابك, لقد انتشر عبر ثيبز |
- Neden Firavunla Teb'e geldin? | Open Subtitles | لما سافرتي إلى ثيبز مع الفرعون؟ |
Özel Kuvvetler'e söyleyin Teb'deki her sokağı arasın. | Open Subtitles | دع الحرس الملكي يبحث بكل شارع بـ ثيبز |
Bu hastalık Teb'e nüfuz ederse güneye ve Mısırdaki her yere ulaşır. | Open Subtitles | لو عبر هذا المرض عبر ثيبز |
O zaman Teb'i alacaklar. | Open Subtitles | إذاً, سوف يأخذون ثيبز |
Ailem Teb'den beni görmeye gelmişti. | Open Subtitles | اتوا والدي ليروني هنا بـ ثيبز |
Thebes Caddesi nerede? | Open Subtitles | أين شارع (دي ثيبز)؟ |