"جئتم" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldiniz
        
    • geldiğiniz
        
    • geldin
        
    • geldiğinizi
        
    • gelirseniz
        
    • siz
        
    • gelmişsiniz
        
    • geldiyseniz
        
    • getirdiniz
        
    • buradasınız
        
    Tam zamanında geldiniz, gösteri de resmi olarak şimdi başlıyor Open Subtitles جئتم في الوقت المناسب يا رفاق، سيبدأ العرض رسمياً الآن
    Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Balayınızda bizi tercih etmenize çok sevindik. Open Subtitles مرحبا، مرحبا، نحن سعداء جدا لأنكم جئتم لقضاء شهر العسل معنا
    Eğer yardım istiyorsanız, beyler, yanlış adama geldiniz. Open Subtitles إذا أردتم مساعدة، سادتي فقد جئتم إلى الشخص غير المناسب
    İlk geldiğiniz günden beri... bu eve sahip olmayı istiyorsunuz. Open Subtitles تريدون السيطرة على هذا البيت منذ أول يوم جئتم فيه
    Sen beni evlenirken görmeye geldin. Sen gelecektin – Ben kim olduğunu umursamıyorum. Open Subtitles لقد جئتم لكي تروني وانا اتزوج, ولا يهم من ساتزوجه
    Tesadüfen mi bir araya geldiğinizi sanıyorsunuz? Open Subtitles عل تعتقدون انكم جئتم الى هنا كلكم بالصدفة ؟
    Neden bana geldiniz? Nerede olduğunu biliyorsunuz, neden kendiniz almıyorsunuz? Open Subtitles لماذا جئتم إلى , أنتم تعلمون أين هى , إذهبوا و أحضروها بأنفسكم
    Sizi beklemiyorduk, ama tam zamanında geldiniz. Open Subtitles رجال، لم نكن نتوقعكم لكنكم جئتم في الوقت المناسب
    Nihayet geldiniz. O güzel kadın kıyameti kopartıyor. Open Subtitles .لقد جئتم فى الوقت المناسب يا رفاق إن هذة السيدة تسبب لنا المتاعب
    Karma-cazcıların ve modern insanların müzikli şapkalarını çıkarıp astığı yere geldiniz. Open Subtitles لقد جئتم إلي مكان حيث يظهر المبدعون كل جديد و يظهرون أبهي حللهم الموسيقية
    Özgür bir adam gibi savaşmaya geldiniz ve o özgür adam sizsiniz. Open Subtitles جئتم للمحاربة كرجال أحرار، وأنتم رجال أحرار
    Ama bana sorarsanız güneyden boş yere geldiniz. Open Subtitles لكن، في رأيي لقد جئتم من الجنوب من اجل لا شئ
    Ama siz bizim ülkemize 500 yıl önce geldiniz ve gitmediniz. Open Subtitles لكنّكم جئتم إلى أرضنا قبل 500 عام ولم تغادروا أبدا.
    Eğer bilgi arıyorsanız, yanlış yere geldiniz. Open Subtitles جئتم للمكان الخطأ اذا كنت تبحث عن المعلومات.
    Prova yok. Sizden özür dilerim buraya boşuna geldiniz. Open Subtitles لا توجد بروفات ، نرجوا المعذرة، إذا جئتم لهنا من أجل لا شيء.
    Pekala, beyler. Duymak için geldiğiniz şeyi duydunuz. Open Subtitles حسنا أيها الساده،فقد سمعتم ما جئتم من أجله
    ...bu akşam görmeye geldiğiniz adam ellerine üstüme koyup beni geri getirdi... Open Subtitles عندما هذا الرجل الذي . . جئتم لرؤيته هنا اللّيلة
    Bize ahlak dersi vermeye mi geldin? Open Subtitles أجل ، هل جئتم لتعليمنا درساً أخلاقياً سخيفاً؟
    Kendi iradenizle, bu gergin durumu düzeltmek için geldiğinizi umuyordum. Open Subtitles كنتُ آمل أنّكم جئتم جميعاً بمحض إرادتكم بعين جادّة في تخفيف الموقف المتوتر
    Saat 8'e. Eğer erken gelirseniz, sizi mutfağa sokmaya çalışırım. Open Subtitles ‬٠٠ وإن جئتم بدري سوف أحاول أن أدخلكم في المطبخ.
    Ben bu işe uzun vadeli girdim ve eğer siz de benimle bu yolculuğa çıkarsanız büyük onur ve gurur duyarım. TED سأكون في هذا العمل على المدى الطويل وسأكون مُكرماً بشدة ومتشوق اذا جئتم الى هذه الرحلة معي.
    Hepiniz buraya bu kenar mahalle çocuğu için yufka yüreklerinizi yanınıza alıp gelmişsiniz. Open Subtitles لقد جئتم جميعاً إلى هنا بقلوب شفوقة على أطفال الأحياء الفقيرة.
    Pekala, eğer buraya Fransız kahvesinin beynimize nasıl mutluluk salgıladığını anlatmak için geldiyseniz, bu çok iyi bir seçim. TED لذا فاذا جئتم إلى هنا لمحادثة حول كيف أن القهوة الفرنسية ستنشر السعادة في أدمغتنا، فذلك سينجح.
    Kabul edeceğimden eminim ancak bu nedenle mi buradasınız? Open Subtitles أنا متأكد من أننا سنتفق ولكن هل جئتم لهذا السبب؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more