| Bence önemli noktayı atlıyoruz. Buraya bunun için geldik değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أننا نخطئ الهدف هذا ما جئنا لأجله أليس كذلك ؟ |
| Gidip alet kullanın, buraya bunun için geldik. | Open Subtitles | اذهبوا واستخدموا الأدوات، فهذا ما جئنا لأجله. |
| Buraya o tür bir savaş için geldik. | Open Subtitles | هذا النوع من القتال هو ما جئنا لأجله. |
| Kimseye zarar vermek istemiyoruz. Ne için geldiysek onu alacağız ve yolumuza koyulacağız. | Open Subtitles | نحن لا نريد أن يؤذى أحد ، لذا سوف نأخذ فقط ما جئنا لأجله ، وسنذهب لحال سبيلنا |
| Ne yapmak için geldiysek onu yapacağız, evlat. | Open Subtitles | علينا أن نفعل ما جئنا لأجله يا بني |
| Buraya yapmak için geldiğimiz şeyi yapacağız, evlat. | Open Subtitles | علينا أن نفعل ما جئنا لأجله يا بني |
| Bak yaptığımız şeyi geri çeviremeyiz ama almaya geldiğimiz şeyi alacağız ve Londra'ya geri döneceğiz. | Open Subtitles | انظر، لا يمكننا التراجع عن ما فعلناه, ولكننا بمُجرَّد حصولنا على ما جئنا لأجله, |
| İşte bunun için geldik! | Open Subtitles | هذا ما جئنا لأجله. غير معقول |
| Hayır. Onun için geldik. | Open Subtitles | لا جئنا لأجله |
| Onun için geldik. | Open Subtitles | جئنا لأجله |
| Almak için geldiğimiz şeyi alacağız. | Open Subtitles | سنتخذ ما جئنا لأجله |
| almaya geldiğimiz şeyi uçlan bakalım. | Open Subtitles | اعطنا ما جئنا لأجله. |
| Bende almaya geldiğimiz şeyi alacağım. | Open Subtitles | سنأخذ ما جئنا لأجله |